Şampiyonluğa dönüş

Sarı-Lacivertliler öyle bir İzmir gecesi yaşadılar ve yaşattılar ki hem sahadakiler, hem saha dışında Fenerbahçe’ye gönül verenler kalpten gideceklerdi. Dağınık başladılar Fenerbahçeliler maça. Sanki konsantrasyonları eksikti. Trabzon’un cuma gecesi kaybettiği puanlar sanki onların cebine konmuştu. Sanki Buca düşmüş ve kafa tutacak hali yokmuş düşüncesindeydiler. Özet olarak dağınıktılar, savruktular. İlk golü yediler, toparlanır ve oyuna hakim olur, işi ciddiye alırlar zannettik. Pek öyle olmadı. Üstelik de Emre’nin füzesinin tam da zamanında Buca golünün bir dakika arkasından gelmesine rağmen.
Haberin Devamı ›
Çok pas hatası oldu. Bunda Bucalılar’ın gayretli mücadelesinin de etkisi vardı. Yobo-Lugano dağınık, Gökhan Gönül kendinden beklenenin çok altında, Alex ise hayalet gibiydi. Göbeği tıkadı İzmir’in Sarı-Lacivertlileri. Fenerbahçe’yi kanatlara döndürmeye çalıştılar. Orada da durdurunca Semih de fırsatçılığını İzmir meltemine bırakınca sıkıntılı bir 45 dakika geçti Kanaryalar için. Abdülkadir’in üçüncü golü belki de kabus gibi İzmir gecesine çökmüştü. Ve penaltıyla Fenerbahçe hem hayata hem şampiyonluk yoluna dönmüş oldu. Ama en önemlisi Alex kendine geldi. Önce penaltıyı attı, sonra müthiş zamanlamayla kafa golünü. Artık gecenin rengi İstanbul’un Sarı-Laciverti olmuştu.
Haberin Devamı ›
Umutsuz vaka Güiza’yı oyuna sürdüğünde Aykut hoca ne olacak derken Semih, Alexvari müthiş bir top attı. Güiza da Semihvari müthiş bir tek top yaptı. Ve Fenerbahçe adına skor perçinlendi. Buca çözüldü. Aslında biraz da şampiyonluk düğümü çözüldü. 3-1’den maç çevirmek, üstelik de kötü oynarken ve stres doluyken alkışlanacak bir durum. Ancak alınacak dersler de var. Bu kadrodaki tecrübe bu kadar strese girmemeli veya stres yaratan nedenler yönetenler tarafından ortadan kaldırılmalı. Fenerbahçe oyununu rahatça oynasa bu ligde o kadro kalitesiyle rahatlıkla şampiyon olur.