Saracoğlu taşınsın!

Haberin Devamı ›
‘Bayram değil seyran değil, bu da nereden çıktı’ demeyin, bugün bayram.
Yazıyı okuyalım. Şu taşınmayı anlayalım...
Ligde 8 hafta geride kaldı mı?
Kaldı...
Kadıköy gidene gelene korku saldı mı?
Saldı...
Rakip Saracoğlu’na çıkarken maça yenik başlıyor mu?
Başlıyor...
12. Adam, şovuyla takımı motive ediyor mu?
Evet, motivasyon tam...
Rakibe baskı tam mı?
Tam...
Rakip futbolcu stadın büyüsüne kapılıyor mu?
Kapılıyor...
Kanarya ayrı bir havada sahaya çıkıyor mu?
Çıkıyor...
Tek tek tribünlere çağrılan futbolcu gururlanıyor mu?
Evet onurlandırılıyor...
Büyük bir camianın parçası olduğunu anlıyor mu?
Anlıyor...
Kıraç’ın sesi ile 100. Yıl Marşı başladığında duygular dorukta mı?
Hatta ötesinde...
Zico, ‘ben yapamasam da taraftar maçı aldırır’ düşüncesinde mi?
Bence evet...
Taraftar ile takımın enerjisi birleşiyor mu?
Birleşiyor...
Taraftar stadına gururla bakıyor mu?
Bakıyor...
Kendini farklı hissediyor mu?
Hissediyor...
Fenerium maç günü iyi satış yapıyor mu?
Yapıyor, taşıyor...
Rakipler, ‘ah benim de olsa’ kıskaçlığı yaşıyor mu?
Yaşıyor...
Buraya kadar her şey tamam mı?
Tamam...
Durun canım sabırsızlanmayın...
Peki 8 haftada Saracoğlu’nda yapılan maçlarda, ‘tutkulu’ müthiş taraftarı ile futbolcusu ile ayrı bir görüntü çizen, Şampiyonlar Ligi’nde Inter’i ezen Kanarya’nın deplasman durumu ne?
Vahim...
İşte tam da burada anlatmak istediğim o dur ki;
‘Saracoğlu ruhu’ Fenerbahçe’nin maç yaptığı her yere taşınsın.
Kanarya, ne hakemlere ne rakibin sertliğine ne de dış güçler şaşırtmacasına kapılmadan, Türkiye’nin üstündeki kadro kalitesi ile deplasmanlardan da ‘Saracoğlu ruhu’ ile galibiyet çıkarsın.
Bugün bayram; dargınların barıştığı, iyi niyetin, hoşgörünün olduğu, unuttuğumuz sevginin hatırlandığı gün.
Üstelik de Şeker Bayramı...
Biz de güne uygun olsun diye, şeker tadında yazı yazalım istedik.
Zico’nun değişmeyen taktik anlayışını, oyuna geç müdahalelerini, Appiah’ın bitmeyen sakatlığını, gideceği Afrika Uluslar Kupası’ndan nasıl ve ne zaman döneceğini, takımın yana ve geriye pas alışkanlığını, Lugano’nun itiraf hastalığını, Serdar’ın geç ameliyatını, yurt dışı maçlarının parlayan yıldızı Deivid’in Süper Lig’de 8 haftada forma şansı bulup, 6 kez ilk 11’de başladığı maçlarda hiç gol atamadığını, Kezman’ın hepimizi her gün bayram zannedecek hale getirdiğini yazıp Şeker Bayramı’nda ağzınızın tadını kaçırmak istemedik.
Hayatınızın bayram gibi olması dileğiyle...