Vites hatası

Haberin Devamı ›
Büyük takım olmak, kadrosunda kaliteli futbolcu bulundurmak böyle bir şey işte. Durgun oyunu duran toptan Kewell, Galatasaray adına golle hareketlendirince arkadan diğeri de geldi. Golü yiyen rakipler de böyle kadrolara bakınca teslim bayrağını çekiyor. Dün gece de Ankara’da gole kadar olan Cim Bom’u bir düşünün. Ne beklenilen pas trafiği, ne de hep konuşulan ve kolayca bulunan gol pozisyonları var mıydı! Hızlı oynayıp kalitesini de üstüne koyup, rakibi kolay geçeceğine ‘vites hatası’ yaptı, Ankara gecesini zora soktu. Servet-Emre ağırlığına, Ankaralılar Tita-İlhan baskısı koymuşlardı. Cim Bom oradan hücum başlatamadığı gibi öne çıkmakta da zorlandı. Topal-Sarp ikilisinin karşısına Ankaralılar, Neka-Hürriyet-Adem çabukluğunu yerleştirmişlerdi. Uzunca bir süre geriyi sağlam tuttular, kafaları karışık diye beklerken, full konsantrasyon takım savunması yaptılar. Daha 1 gün önce kulübün her şeyiyle ilgilenen asıl muhatapları Ahmet Gökçek gitmişti, maç saatine kadar da 5 tane futbolcu arkadaşları hemşerilerine verilmişti.
Bütün bunlar Ankaraspor’u dağıtmadan gole kadar getirdi ama ‘Avustralya Şeytanı’ sinsice kafasını Arda’nın kornerine sokunca büyü bozuldu. Ömer Aysan’ın maçın başından itibaren Hakan Balta’nın arkasına sarkmasına Emre ve Servet’in ofsaytı bozmasına, Topal ve Sarp’ın baskıyı görüp yana ve geriye oynamasına bir anlam vermek böyle kaliteli bir kadroda ve bu kadar yüksek beklentide mümkün mü! Bir çift sözümüz de Baros’a; o top sana gelene kadar üstünde takımın emeği var. Ona göre kullanmalısın, hovardaca ve sorumsuzca harcamamalısın, önde top tutmadığın gibi kolay kaybedip takımını çıkışta yakalatıp rakibe de bu kadar yardım etmemelisin. Özetle dağınık olacağı beklenen Ankara organize, organize olması beklenen Galatasaray dağınık bir oyun sergiledi. İsmi, markası, kalitesiyle Cim Bom forması 3 puanı kaptı götürdü.