Keyifli futbol
Haberin Devamı ›
Beşiktaş’ın oynadığı sert maçlardan sonra Manisa’da rotasyona gitmemesi “iyi oynama kültürünü” korumaktaki kararlılığını gösteriyordu. Kartallar’ın tempoyu yükseltebilen ve özgüveni tavan yapan 11’inin önündeki en büyük sorun Manisa’yı küçümsemesi ve laubalice oynaması olabilir mi? Ancak Beşiktaşlılar, hem ciddi hem de iyi odaklanmış bir futbol sergilediler. İlk yarıda özellikle sol kanatta sayısız etkili koşu yapan Ekrem, Beşiktaş’ı rahatça içeri bölgeye taşıdı. Gelişme gösterdiği açıkça anlaşılan İsmail, Ekrem ile daha uyumlu olduğu zaman Beşiktaş’ın hücum etkinliği ikiye katlanacak. Takımın en verimsiz iki adamı Bobo ve Nihat olmasaydı, daha ilk yarıda farklı olurdu. Ortalarda pek görülmeyen Bobo, attığı ustaca golle kendini bir nebze affettirdi, ama Nihat yüzde 100’lük 3 pozisyonda İlker’i geçemeyip golü yapamadı. Daha koşucu bir karaktere bürünen Tello’nun iki korneri milimetrik hassasiyetle kullanıp kafasına indirmesi, ikinci yarıda da Ernst’i bomboş bırakan ortası çok hoştu.
Manisa, Nizamettin’in yokluğunda çok koşan, savaşçı, ancak hücuma katkısı şüpheli bir orta saha kurmuştu. Çok iyi mücadele edip ayakta kaldılar ama hücum duygusu bambaşka bir şey. Hem Yiğit İncedemir hem de Mehmet Güven yakından buldukları pozisyonlarda kaleciye pas tadında vuruşlar yaptılar.
Beşiktaş hep yüksek tempoda ve dikine oynarken rakibi tüketebilir ama kendisi de rakipten önce oyundan düşebilir. Kimi zaman set düzeninde sabırla pas yaparak tempoyu da kontrol etmeyi bilmeleri gerekiyor.
Bu sonuca iki takım da üzülemez. Dereli, kilo verip oyunu daha yakından takip edebilir.