Arama

Popüler aramalar

Süper Denizli

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ev sahibi maçın başında önce sağ kanadı kullanmayı istediyse de asıl darbeyi sol kanattan maça müthiş bir giriş yapan Mustafa Keçeli ile vurdu. Mustafa biri kornerden iki nefis ortayla takımının bir anda iki farklı öne geçmesini sağladı. Papila’nın yardımcısı Ekrem Kan’a bıraktığı karar sonucunda verdiği gol ile Konyaspor toparlanma fırsatını kullanamazken Denizlispor ise her dakika daha coşkulu daha verimli bir futbol sergiliyordu.Dizilişleri aynı olsa da iki takım arasında önemli farklar vardı. Öncelikle Denizlispor’da bölge değiştiren futbolcu sayısı Konyaspor’a nazaran çok daha fazlaydı. Yusuf her fırsatta forveti üçlerken, Mustafa, Tomas, Serhat ve Levent sayısız defa hücum bölgesine geçtiler. Konyaspor’da ise hücumcu kişiliğine bürünen orta saha oyuncusu yoktu. Erhan soldan biraz çıkar gibi yaptı, o kadar.İkincisi Denizlispor çok daha fazla koştu savunmada iyi yardımlaşıp hücumda her boş alana bir adam gönderip ayağa paslarla organize şekilde çıktı. Denizli’nin son ve en önemli üstünlüğü ise herkesin akıllıca oynadığı bir takımda, üç tane “Koşan” oyun kurucu kullanabilmesiydi. Bunlardan Tomas toplu ve topsuz nefis oynadı, pres yaptı, gidip gol attı. Selahattin tükenmez bir enerji ile oynadı, ataklara önce sprintlerle katıldı, topla buluştuğunda ise önce asist yapmayı düşündü kafayla güzel toplar indirdi. Yusuf ise futbolu sanatlaştıran müthiş bir oyuncu. O’nun ayağındaki top zeka kazanıp başka türlü yuvarlanıyor. Yusuf koşarken de, dururken de bambaşka bir futbol oynuyor. Hatlar arasında geçişkenlik sağlayamayan, bir türlü birlikte oynayamayan Konyaspor, hele ki bu sinirli haliyle bir Aykut Kocaman takımı gibi değildi. Duran toplarda 7-8 kişiyle rakip kaleye gidip arka arkaya baskınlar yemeleri, atağa yavaş çıkıp, topu sabırla çevirmeden acele ile orta yapmaları hataydı.Sonuncusu böyle oynayan bir ligde sürpriz kavramı yoktur.