Arama

Popüler aramalar

Ümit ve Necati

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Vestel Manisa, Necati’yi hücumun anahtar adamı olarak tespit ederek, orta sahada hiç yalnız bırakmıyordu. Ne var ki defansın önünde marke ederken gösterdikleri titizliği, Necati’nin defansın arkasına yaptığı koşularda koruyamadılar ve ikisi gol olan çok rahat üç vuruş yaptırarak maçın daha hemen başında iki farklı geri düştüler.4-1-3-2 gibi gözüken Galatasaray’da, savunma beşlisiyle - hücum beşlisi(!) birbirlerinin işine pek karışmadan oynadıkları için; Saidou’nun yorgunluktan veya yerini kaybetmesiyle ya da markajla karşılaşarak oyundan izole olduğu süreçte, çok ciddi defans sorunlarıyla karşılaştı. Vestel, santrfor Meduna’nın Song ve Tomas’ı peşisıra sürüklediği ataklarda hücum bölgesine Zafer, Uğur, Yunus ve Böör’ü de sokup hep bir boş adam bulundurarak daha etkili olmaya başladı. Skorun 0-2’den 1-3’e geldiği 20 dakikada, Vestel’in öne geçmesi de mümkündü.Futbolda kuvvet özellikleri gelişkin olunca, beceriler daha iyi sergileniydor, motivasyon ve mental kapasite de yükseliyor. Ümit’in müthiş istatistiklerine iki asist eklemesinin yanı sıra, attığı müthiş gollerinde de, oyunun her anında herkesten daha diri olmasının etkisi çok büyük.İkinci yarıda Galatasaray’da pek bir şey değişmedi. Ancak Vestel, adım adım oyundan düştü. Sinan’nın oyuna girip, Zafer’in orta sahaya çekilmesinden sonra atak gayretlerini de kaybettiler. Manisalılar oyunu forse etmeyi bırakınca, Galatasaray’ın da oyuna asılması için pek nedeni kalmadı. Oyunun durduğu anlarda, sahadaki mutlak devinimsizlik maçın daha 60. dakikada fiilen bittiğini gösteriyordu.Hakan Şükür’ün oyundan alınırken taraftarlar tarafından ayakta alkışlanması oldukça duygusaldı. Ne var ki, Hakan’ın da oyununa belirgin kalite ve fonksiyonlar eklemesinin gereği ortada. Ya gol atmalı, ya asist yapmalı ya da eskiden olduğu gibi prese herkesten daha istekli katılmalı. Galatasaraylılar, Hakan’ı her gördükleri yerde alkışlamaya devam ederler, ancak sahadaki varlığını da bir yandan tartışacaklardır.