Ümitler azalmamalı

Haberin Devamı ›
Geçen haftaki galibiyetlerden sonra bu maçtan da galibiyetle ayrılmak, bir seri başlatma anlamı yaratacak, dahası camialarının da kuvvetle uyanmasını tetikleyebilecekti. İki takım içinde anahtar kavramın, daha çok atarak kazanmak olduğu görülüyordu. Bu nedenle tek ön libero ile oynayıp ileride çoğalmayı düşünüyorlardı. Ancak hücuma çıkış yaklaşımlarında farklılık vardı. Daha 16. dakikada Merter ile kornerden gol bulup öne geçen Altay, orta sahayı yan toplar ve driplinglerle yavaş geçtiği için Karşıyaka defansını bir türlü çoğalarak yerleşmeden yakalayamadı. Özellikle kanat bekleri Sancak-Mehmet bloklar arası mesafe çok açıldığı için koridorlarında tek kalarak geride beklediler. Yasin de hücum hattına yaklaşarak hücumu genişletmediği için ne tehlikeli bir top aldı ne de çizgiye inebildi. Buna karşılık Karşıyaka orta sahadan hep dikine ve boş alanlara giderek çıktığı için Altay defansını yakalayarak 10’ar dakika arayla iki gol atıp öne geçti. Olcay’ın golü sahadaki iki ön liberonun da gol atması ve Diyarbakır maçından sonra KSK’nin ikinci şutunun da defansa çarpıp gole dönüşmesi açısından ilginçti.İkinci yarıda skor eşitlendikten sonra Karşıyaka 2 oyuncu birden değiştirerek hamle yaptı, ancak bu değişiklikler Yeşil-Kırmızılılar’a herhangi bir inisiyatif kazandırmadı. Karşıyaka orta sahasının ikinci yarının ortalarında oyundan düşmesinden sonra, Altay hücum üstünlüğünü ele geçirdi. Altay’ın orta sahayı uzun toplarla geçerek çok sayıda şut denemesinde, Yakup’un yorulması ve 3. bölgede kritik pasları atacak kimsenin kalmaması etken oldu. İki takım da Lig A’daki her takımla galibiyet için oynayacak potansiyele sahip ancak hücumda çeşitlilik üretememeleri ve hep 1-2 hücum stratejisiyle kısıtlanmış olmaları önemli bir sorun gibi gözüküyor.