Arama

Popüler aramalar

Abartılı mı...

Abone OlGoogle News

Ben, Emre’nin hareketini abartılı bulmuyorum, bu hareket düpedüz ahlaksızcadır. Ahlaksızlık abartılabilecek
bir şey değildir. Şöyle düşünelim, biri o hareketi futbol federasyonu yetkililerine çekse, yine durum aynı olur muydu?

Haberin Devamı

Fatih Terim’in Macaristan maçı öncesi yaptığı açıklama Emre Belözoğlu’nu ne derece tetiklemiştir?
Fatih Terim’in genel olarak Türkiye liglerinde, özel olarak da milli takımda oynayan futbolcular üzerindeki etkisi düşünüldüğünde ‘tetiklenmekten’ söz etmek mümkün olabilir. Terim’in ciddi ötesi gergin görüntüsü, ne demek olduğunu hala anlayamadığım ve ‘karizma’ diye adlandırılan, bu ülke ortalamasının tapınmaya hazır olduğu bir durum yaratıyor diye düşünüyorum. Kanımca bunun etkisi var bu agresif tarzda.
Ancak bu tek başına Emre Belözoğlu’nun yaptıklarını açıklamaz diye düşünüyorum. Sabıkalarını hatırladığımızda Belözoğlu’nun fıtratının da tetiklenmek için uygun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bana kalırsa Emre Belözoğlu’nun davranışları çok tipik. ‘Ananızı avradınızı’ diyemediği için basın tribününe dönüp ‘hareket çekiyor.’ Eleştiriler yükselince tüm ‘tırsıklar’ gibi “Özür dilerim. Hepinize değil bir kişiye yaptım” diyor. “Kim?” dediğinizde de “O kendini bilir” gibisinden oportünist bir yanıt alıyorsunuz. Çok tipik, çok tanıdık bir gayri ahlaki tutum. O kadar alıştık ki bunlara, tersi bir durumda “İşte insan evladı” diye havalara uçmamızın nedeni bu.

Haberin Devamı

O hareketin şeref tribünü ve yedek kulübesinden görülmemesi ve bazı kesimler tarafından desteklenmesi ne derece doğaldır?
Türkiye’de en sorunlu alanlardan biri hukuk ise bir başkası da vicdanımızla ilgili alanıdır. Vicdan olmayınca öğrenmek, sonuç çıkarmak da zorlaşıyor. Futbol kadar çok sayıda samimiyetsiz insanın etrafına toplandığı başka bir alan var mıdır, bilemiyorum. Terim, “Ders almam ders veririm” diyor gazetecileri kastederek. Ne yazıyor gazeteci bir gün sonra; “Dediğini yaptı ders verdi.” Kime veriliyor ders, bize, gazetecilere. Ne dedi gazeteciler? “Kötü oynadı, yanlış oynadı.”
Futbolcu ‘hareket çekiyor’ gazetecilere, ne yazıyor gazete “Emre basını protesto etti.” Emre’nin o hareketi Mehmet Demirkol’a çektiğini belirten Cengiz Semercioğlu da, hareketi abartılı bulanlara şaşırmış. Diyor ki; “Ben de en çok buna şaşıyorum; eleştirileri abartanların Emre’nin hareketini abartılı bulmasına...”
Ben hareketi abartılı bulmuyorum, bu hareket düpedüz ahlaksızcadır. Ahlaksızlık abartılabilecek bir şey değildir. Diyor ki; Semercioğlu, “Abartılı eleştirmeyecektiniz”. Hadi şimdi de ben abartayım, bu tez anti-demokratiktir. Şiddeti ve ahlaksızlığı meşrulaştırmaktadır. Yine abartayım, bu tez Hrant Dink’in öldürülmesine, Malatya’da hıristiyanların boğazlarının kesilmesine kadar vardırır işi. Çünkü, orada da kurbanlar bizim gibi düşünmeyerek, bizim inandıklarımıza inanmayarak ‘abartmışlardır.’
Tabii, TSYD’nin kınama metnindeki “Aferin Emre, bizlere gerçek yüzünü gösterdin” türü bir serzenişi de dil açısından sakıncalı, tehlikeli bulduğumu belirteyim. Bu dil, fazlaca ‘ahbap çavuş’ ilişkisi dilidir ve kullanılmamasında her zaman fayda vardır.

Haberin Devamı

Emre eğer o hareketi İngiltere Premier Ligi’ndeki bir maçta yapsaydı, başına neler gelirdi?İngiltere’de yasanın ne emrettiğini bilmiyorum ama hepimiz biliyoruz ve inanıyoruz ki, Emre Belözoğlu’na sıkı bir ceza verilirdi. Ama belli ki bizim Futbol Federasyonu da, eleştirilerin abartıldığını düşünüyor. Baksanıza kimsenin ‘çıtı’ çıkmıyor. Şöyle düşünelim, biri o hareketi federasyon yetkililerine çekse, yine durum aynı olur muydu? Aziz Yıldırım ya da bir başkası, federasyon yetkilileri aleyhinde demeç verince ceza anında yapıştırılmıyor mu? Benzeri hareketi yapan İlhan Cavcav’a, Pascal Nouma’ya ceza verilmedi mi?
Futbolu olduğu kadar toplumdaki ortak değerleri korumak gibi bir görevi de var federasyonun. Eski sözü hatırlayalım; “Bir yerde adalet yoksa barış da olmaz.”

Milli Takım’daki bu gerginlik, Avrupa Şampiyonası yolunda bizi nasıl etkiler?Kanımca olumsuz yönde etkilemez. Eğer etkilerse, bu da takımı yönetenlerin uygun yöntemi, dili bulamamış olduklarını gösterir. Tartışmaktan, konuşmaktan korkan insanlar kendilerini değiştiremez, geliştiremez, ilerleyemezler. Ama Fatih Terim, bu dili, üslubu kullandığı, özeleştirisini yapamadığı sürece bu gerginliğin de sürüp gideceğini düşünebiliriz.