Arama

Popüler aramalar

Amman avcı vurma beni

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Aradığımı da Andre Comte Sponville’in “Büyük Erdemler Risalesi”nde buldum. Şöyle diyor; “İnsanın tüm saygınlığı düşüncesindedir, düşüncenin tüm saygınlığı da bellekte..” Demirören’in bu sözleri edildi bir kere ve artık unutulamaz. Belleğimize kaydettik bunları. Peki, bu sözler nasıl okunabilir? Elbette ilk akla gelen şu oluyor; “Beşiktaş İnönü’deki maçta Galatasaray’a yatacak.” Başka nasıl okunabilir? “Demirören, bunu iyi niyetle söyledi...” Ben bu sözleri ikinci şıkdaki gibi düşünmek istesem de sözlerin ağırlığı buna izin vermiyor.Bu sözler kahvede, meyhanede iki, üç beş kişi arasında edilebilir ve hiçbir bağlayıcılığı olmaz. Ama ligin kızıştığı haftalarda bir kulübün başkanı böyle konuşursa zaten at izinin it izine karıştığı bu ortamda izlere bir de “başkan izi” karışırsa iş içinden çıkılmaz bir hal alır.Şimdi düşünün, Başkan diyor ki, “Galatasaray şampiyon olsun..” Artık futbolcu top oynar mı o maçta? O maçta Beşiktaş yenilirse siz olsanız ne düşünürsünüz? Bırakın maç sonunu, daha maç oynanmadan ne düşünürsünüz?Bunlar sorumluluk sahibi insanların sarfedebileceği türden sözler değil kanımca.. Şimdi bir Fenerbahçeli olsanız demez misiniz, “Galatasaray’ın üç puanı cepte. Artık biz hesabımızı buna göre yapalım..”Umuyorum ki, Yıldırım Demirören çıkıp da “Sözlerim çarpıtıldı. Ben öyle demedim estek köstek” demez. Bu daha feci olur. Görüyoruz ki, bazen samimiyet de ölçünün kaçmasına, ayarın bozulmasına neden olabiliyor... Dilimize biraz daha özen gösterirsek hayatımız daha yaşanır daha neşeli olur değil mi?