Arama

Popüler aramalar

''Beşiktaş emek takımıdır yıldızlar topluluğu değil''

Abone OlGoogle News

Beşiktaşlılar Ricardo Quaresma başta olmak üzere Guti, Fernandes gibi yıldızlardan çok şey bekliyor. Ancak bir türlü umulan, sahaya yansımıyor. Sizce yıldızlar patlama yapacak mı, yoksa Beşiktaşlılar hayal kırıklığı mı yaşayacak?

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın ‘yıldız’larının patlama yapacağı beklentisini gerçekten enteresan buluyorum. Bu futbolun gerçeklerinden bihaber olmakla eşdeğer... Yetenek, çalışma olmadan bir hiçtir. İstediğiniz kadar yetenekli olun idman yapmaz, kendinizi bir takımın parçası olarak hazırlamazsanız sahada yapmaya çalıştığınıza futbol değil, kişisel gösteri denir. Bir tür stand-up yani... Öte yandan Beşiktaş ‘yıldızlar takımı’ olmaktan başka anlamlar içeriyor diye düşünüyordum. En azından benim gibi düşünenler için böyle. Son Sivas maçında golü Holosko atmış olmasına rağmen o dakikaya kadar neredeyse aldığı her topu ezen Quaresma’nın tribünden gördüğü ‘özel teveccüh’ beni gerçekten şaşırtıyor.

Takım o gün en iyileri olan Ernst, Veli, Necip, Hilbert’in benzer bir teveccühe işler kötü gitmediği sürece mazhar olamamaları Beşiktaş’ın değişen genetiğini göstermesi açısından ibret verici. Benim bildiğim Beşiktaş gayret, emek, çaba, dayanışma gibi toplumsal değerleri ‘yıldız futbolcuların artistik değerleri’nin önüne koyan bir takımdı. Hal böyle olunca, gerektiği gibi idman yapmayan, takım disiplinini öne çıkaran diğer oyuncular tarafından her fırsatta eleştirilen ‘yıldız’ların patlama yapmasını beklemek kanaatimce boş bir beklentidir. Bu benim için daha çok bir takım oyunu olan futbolu bir iki trivelaya kurban etmek demektir. Bu açıdan Beşiktaş taraftarı hayal kırıklığı yaşar mı bilemiyorum ama ben şahit olduklarım karşısında hayal kırıklığı yaşıyorum onu rahatlıkla söyleyebilirim.

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın zorlu bir fikstürü var. Carvalhal, “En önemli maç, ilk oynayacağımız maç” diyor. Ancak grubun kaderini çizecek olan Dinamo Kiev karşılaşması için ‘daha önemli bir karşılaşma’ yakıştırması yapılabilir mi?

Benim için futbol da hayat gibidir, ikisinde de hiçbir şey ötekinden daha önemli ya da daha az önemli değildir. Tıp alanının edebiyattan, futbolun felsefeden daha önemsiz olduğunu söylemek benim anlayabileceğim bir şey değil. Dinam Kiev maçını Fenerbahçe ya da Ankaragücü maçından ayırmadığımız noktada işte o ‘futbolun doğruları’ denen meseleye bir adım daha yaklaşmış oluruz.

Taraftar bilet fiyatlarında indirim istedi, Siyah-Beyazlı yönetim Dinamo Kiev maçı öncesi indirime gitti. Bu durum tribünlere olumlu bir etki yaratır mı?

Dinamo Kiev karşılaşması lig maçlarına göre zaten ilginin yüksek olacağı bir maç olacaktır. Bu tip maçlarda tribün zaten dolacağı için bilet fiyatlarının düşürülmesi ilgiyi kısmen artırır diye düşünüyorum. Bilet fiyatları bir etki ancak bu etki Beşiktaş taraftarının İnönü’ye ilgisizliğini tek başına açıklamaya yetmez. Yönetimin kaç yıldır yürüttüğü politikalar, tutturulan dil ve tarz, beklentilerin çok uzağına düşen transferler, futbolda bu yıl ‘şike ve teşvik operasyonu’nun yarattığı güven kaybı da bu durumun oluşmasında önemli etkilerdir kanımca...

Haberin Devamı

Şike soruşturmasında iddianamenin 17 Kasım’da verileceği, TFF’nin 6 takımı düşüreceği öne sürülüyor. Bu senaryonun gerçek olması halinde Türk futbolunda ‘kıyamet’ kopar mı?

Bu soruşturmanın başından bu yana onlarca senaryo bir o kadar da hukukçu yaklaşımı okudum. Öncelikle iddianame bir çıksın sonra da mahkeme heyeti bu iddianameyi kabul etsin ki meseleyi en doğru noktadan görebilelim. Eğer bu senaryo gerçekleşirse kıyamet kopar mı bilmiyorum... Doğrusu sanmıyorum da... Ama şunu tahmin edebiliyorum zaten yerlerde sürünen futbola olan ilginin okyanusun dibine çökeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Ne diyordu William Shakespeare, “Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene bir daha asla geri dönmez...”