Böyle hücum planı olur mu!

Haberin Devamı ›
Oysa Eskişehir müdafaası belki on kez çıkarken yakalandı. Ancak kapılan topların tamamı olgun bir atağa dönüşemeden eriyip gitti.
Öte yandan Ertuğrul Sağlam gibi bir hocanın Veysel Sarı’nın aksadığı sağ kanadı maç boyunca onaracak bir plan geliştirememesi de ilginçti. Beşiktaş hem golü ordan buldu hem de maç boyunca cılız da olsa ataklarını oradan geliştirdi.
Bu maç istisna sayılamaz. Bu ligin ‘hız ortalaması düşük’ olduğundan maçların çoğu yavan ve zevksiz. Şu maç televizyon başında ‘yavaşlatılmış tekrar ve ayrıntılı gösterimlere’ rağmen bu kadar sıkıcıysa buz gibi havada stada gidenlerin çektiklerini varın siz düşünün.
Beşiktaş ağır, Eskişehir ondan ağır... E peki bunca idman neden yapılıyor, bu kadar teknik eleman neden istihdam ediliyor?
Bunca gereksiz polemik futbolu geliştirecek gerçek tartışmaları da geri itiyor.
Ve son notlar... Serdar Kurtuluş ve Eneramo hangi metrik değerler gözetilerek takıma dahil edildi merak ediyorum.
Erkan Zengin ve Erman Kılıç’ı toptan koparan Veli/Necip ikilisi ne denli faydalıysa diğer ikili o denli sıradan. Fernandes ve Gökhan Töre daha basit ve işlevsel oynarsa takım bir parça hızlanır. Olcay’ın ceza sahası içinde pozisyonu ve golü düşünmek yerine penaltı kolaycılığına kaçması da belki son dakikadaki pozisyonla iki puana mal olabilirdi, değil mi?