Arama

Popüler aramalar

‘Bu benim meselem derin mesele'

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Hani Müslüm Gürses söyler ya, “Bu benim meselem derin mesele/Ezelden ebede giden mesele” diye, bu İbrahim Akın meselesi de o kadar ‘derin bir mesele...Vestel Manisa maçının ilk devresinde Beşiktaş neredeyse rakip ceza alanına hiç giremedi ya ben de İbrahim Akın’ı düşündüm...Memlekette yetenekli solak sayısı zaten az. Bu arkadaş da hem solak, hem hızlı, hem yetenekli(ydi).. Haliyle bir futbol seyircisine neşe verecek üç temel özelliğe sahip. Ne varki bu topraklarda top koşturan bir dolu yetenekli adam gibi o da kendini bir gram olsun geliştiremedi, biliyoruz.Yine de insanın gönlü böyle genç ve yetenekli arkadaşların ziyan olup gitmesine el vermiyor.Ve tam da bu nedenle bu anda empati (Kişinin kendisini, karşısındakinin yerine koyup, olaylara onun bakış açısından bakması ve hissetmesi çabası) giriyor devreye...* * * Bir takımı yönetmek sadece taktik, teknik ya da işletme bilgisiyle mümkün olmuyor. Sonuçta futbol, insanların oynadığı bir oyun ve insan, ‘ruh hali’ çok çabuk sendeleyen bir varlık.Sordum kendime... Böylesi rahat bir maça (?) İbrahim Akın gibi bir oyuncu hem de hafta içinde idmana çıkarıldığı halde götürülse ve de oynatılsa faydalı bir iş yapılmış olunmaz mıydı?Tigana belki ona ders vermek istiyor belki sildi defterden. İkisi de olabilir ve elbette ikisi de anlaşılabilir.Ama, bu yaştaki insanların ‘kırılgan’ olduklarını hatırlayıp, aslında düşüşü devam eden bir bünyeyi ayağa kaldırmanın bir yolunun da ona ‘güven’ vermek olduğunu düşünemez miydi?İyi bir örnek, ‘Kirli Para’ adlı filmdir. Hatırlayanlar için, bahisçiler kralı Al Pacino’nun çırak bahisçi Matthew McConaughey’i ne pahasına motive ettiğini izlemiştik.Unutmayalım, moral değerler ve empati yeri geldiğinde yeteneğin pırıl pırıl parlamasına yol açabilir. Bu maçı izlerken “İbrahim Akın’dan bunları esirgememek gerek” diye düşündüm nedense...* * *Maça gelince. O kadar baktım, bir şey göremedim. Bir kamyon küfür duydum televizyonda arka planda. Kimin ettiğini anlamadım ama ‘dümdüz’ gidiyordu birileri. Bir de Beşiktaş’ı ve tribünlerde taraftarları göremedim? Sahi yoklar mıydı, bana mı öyle geldi?Bütün bunlara rağmen, izlediğim maç ne kadar kötü de olsa futbol, tuttuğumuz takım ve hayatımızla olan ilişkimiz Müslüm Gürses’in şarkısının devamı gibidir; “Bir sevda türküsüdür meselem/ Aşkımın öyküsüdür meselem/ Yeryüzü gökyüzüdür meselem...”