'Çarşı' ikinci kez sürgüne!

Haberin Devamı ›
Anlamını, ‘kazandığı kupalar’da değil, ‘kalabalığında var eden bir takım’dır Beşiktaş. En azından benim için böyledir...
Oysa Başkanı Fikret Orman, ‘taraftar’ ile ‘müşteri’ arasında tercih yapmış modern zaman futbol yöneliminin tipik temsilcisi gibi... Beşiktaş’ı başkalaştırmak için bulunmaz bir ortama doğan Orman, dün Fanatik’te ‘Çarşı’ için şunları söylüyordu: “Onların olacağı yeri daha makul seviyede tutacağız. Çünkü yeni stadımızda onlara çok ihtiyacımız olacak. Kale arkasına geçecekler. Stadın en iyi yerinde en çok para verenin oturması lazım...”
Düşünmeden edemedim! Acaba sivil, serbest katılımlı ve kaç kişi olduklarını kendilerinin bile bilmediği ‘Çarşı’ grubunu Orman mı yönetiyor ki, onlar adına konuşup, karar veriyor? Yoksa, kale arkasına gideceklerin biletleri bir jest olarak kulüpten mi? Oraya gidecekler ceplerinden bilet alacaksa, ‘zenginlerin koltukları’nı da para verip edinmelerini kim, hangi hakla engelleyecek?
Taraftarı zengin/fukara olarak ‘müşterileştiren’ bu bakış açısı için Almanya’dan bir karşı örnek vereyim de, kafalar belki biraz açılır!
Takım, Borussia Dortmund. Taraftarı Avrupa’nın en düşük kombine fiyatlarından birine sahip! En ucuz kombine fiyatı yaklaşık 190 Euro!.. Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırdıktan sonra çöken ve tekrar, plan ve ‘takım değerlerine bağlılık’la yükselen Dortmund’un CEO’su Hans-Joachim Watzke diyor ki; “Avrupa’nın bir çok ülkesinde taraftarlar artık müşteri haline geldi ve buna itiraz etmiyorlar. Ancak, bir Alman taraftara ‘müşteri’ olduğunu söylerseniz sizi öldürebilir! O kulübüyle arasında bir bağ ister...”
Ve Watzke devam ediyor; “İşçi sınıfından oluşan Ruhr bölgesinde insanlar bizden ne ister diye sorduk. Cevabı basitti; sürekli mücadele ve varımızı yoğumuzu vermek. Böylece yeni felsefemiz oluştu.”
Sloganı Beşiktaş’ınkine benzer, ‘Gerçek aşk’ olan Dortmund’un CEO’su sürdürüyor konuşmasını: “Kulüp kültürünün parçası şeylerle ilgili önemli kararlar aldık. Bilet fiyatları açısından yılda yaklaşık 5 milyon euro kaybımız oluyor ama bunu göze aldık ve her maça sarı-siyah formayla çıkıyoruz.” Yani özetle Beşiktaş’ta yapılanların tam zıddını yapıyor Avrupa’yı kasıp kavuran Dortmund. (B.Dortmund dosyası FourFourTwo dergisi Mart sayısında. Hararetle tavsiye edilir..!)
Beşiktaş ise güçlü markası ‘Çarşı’yı kriminalize edip, Serdar Bilgili döneminin ardından ikinci kez ‘sürgüne ötelerken’, bilet fiyatlarını artırarak tribünleri ‘soylulaştırma’ hattına giriyor. Sonucu tahmin edebilecek var mı?