Arama

Popüler aramalar

Çıkın eğlenin!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sadece ve sadece ‘kazanma’nın anlamlı olduğu zamanların içinden geçiyoruz. Bu, “Kazan da nasıl kazanırsan kazan” bakışı hem hayatımızı hem de bağlısı olduğumuz oyunu çürütürken biz iyimserler, yakın gelecekte bunun tepetakla gideceğini, oynamanın, eğlenmenin bu ‘kayıtsız şartsız kazanma arzusu’nun önüne geçeğini düşlüyoruz.
Eduardo Galeano yazmış.. Kimden duyduğunu hatırlamıyor ama söylemek istediğimi en iyi özetleyen de bu... Artık anonim hale gelen bu deyiş 2006 Dünya Kupası sırasında söylenmiş; “Oyuncular örnek tavır sergiliyorlar. İçki içmiyorlar, sigara kullanmıyorlar ve oynamıyorlar...”
Modern futbolun belki de kilit kavramı ‘oynamamak.’ Bunun içinde oyunculara öğretilen ve yapmaları istenen şey, ‘oynatmamak.’ ‘Oynatmamak’ evet ama üstüne bir de oynamayınca işin tadı tuzu kaçıyor. Oynatmazsan, oynamazsan bir biçimde kazanıyorsun maçı da, kupayı da. Sonuçta iki oynamayan bir biçimde maçı berabere bitiriyor ve iş, o saçma sapan penaltılara kalıyor. Geçmişte bunun yerine para atışıyla belirlenirdi galip.
Penaltılar, oynamaya, iyi olmaya çalışan futbolcuya değil, bir tür kas ve sürat karışımı haline gelene yardımcıdır daha çok.
Oysa ki, futbol eğlencedir. Biz izleyenler için de, sahada oynayanlar için de...
O nedenle bugün İzmir’de oynanacak maçta eğlenmek, eğlenerek oynayanları görmek istiyoruz sahada. Keyfimizi bozmak, neşemizi kaçırmak için oynamayın... İşi penaltılara hatta uzatmaya bırakmayacak gibi oynayın. Futbolcu gibi oynayın, sanatçı gibi oynayın, hünerli oynayın, cesaretli oynayın, güle oynaya oynayın.
Oynayın ki, futbola, hayata ve geleceğe daha bir güvenli uyanalım ertesi sabah.
Bir taraf üzülecek elbet. Ama oynamadan kaybedişin ardından gelen üzüntüyle, oynamış olarak kaybedişin ardından gelen üzüntü gece ile gündüz farkı gibidir.
Şimdi biri uzak, biri yakın iki hatıra... Uzak olan Nevio Scala’dan... Beşiktaş, İnönü’de Barcelona karşısına çıkıyor. Soyunma odasında hücum ve savunma taktikleri havada uçuşuyor. Takım sahaya çıkarken, Scala arkadan sesleniyor; “Çocuklar, durun bir dakika! Şimdi size kaç gündür ve az önce anlattıklarımı unutun. Çıkın sahaya, eğlenin. Eğlenmenize bakın...” Tribündeyim o maçta, kesin favori Barcelona’ya Beşiktaş üç attı o gün. Onlar da eğlendi, tribündeki bizler de... Yakın ve tersi bir örnek; arkadaşım Emre Oral anlattı... Los Angeles Lakers, sakat Yao Ming’in yokluğunda Houston Rockets önünde kesin favori. Fakat Houston maçı alıp götürüyor. Normalde sinirden kudurması gereken Lakers’ın hocası Phil Jackson takımı biraz da gazlamak için molada konuşuyor; “Bugün o günlerden biri işte. Siz çıkıp şutunuzu atın, savunmanızı yapın. Gerisini boş verin...” Maç bitiminde favori Lakers yeniliyor. Ama kimse yenilgiye takılıp kalmıyor. Çünkü...
Daha oynanacak çok maç, yaşanacak uzun bir hayat var. Yeter ki eğlencemiz eksik kalmasın, afiyetimiz bozulmasın...