Arama

Popüler aramalar

Çözümler usta işi ama yeter mi?...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Şampiyonluk iddiasındaki Beşiktaş iki hızlı hücumdan ilkini ‘top sevgisi’ne gem vuramayan Gökhan Töre’nin ‘fazladan iş yapma’ gayretkeşliği yüzünden harcadı. İkinci hızlı hücumu ise ‘top ve oyuncu ilişkileri’ açısından ders niteliğindeydi ki, gol oldu. Geçen haftanın mağduru Tolga, sahayı en geniş açıdan görme avantajıyla yerleşimi doğru okuyup oyunu kurdu. Sosa sürerken gözledi, Gomez en doğru yere koştu. Töre’den farkı ise yapması gereken için zamanının olduğunu biliyor oluşuydu. Belli ki yapacaklarını koşarken planlamıştı.

Kayseri devreye hükmetti

Ancak o ‘hızlı oynuyor’ denilen Beşiktaş golü attıktan sonra Kayseri baskısıyla baş edecek çözümleri üretemedi. Hele de kornerden gelen topta ön direk koruyucusu İsmail’in çıkamayıp yerleşimi bozmasıyla gelen Biseswar golünden sonra... Kayseri o andan sonra kaptığı her topta Beşiktaş’ı geri koşturmayı başardı. Hâl böyle olunca da top kapmak, oyun kurmak mümkün olamadı. Kayseri ilk devreye hükmetti ama ilk golün asistini de yapan Sosa’nın usta işi incelikli golüyle Beşiktaş devreyi önde bitirmeyi başardı.

En işlevsel Atiba

Beşiktaş önde olmanın da verdiği güvenle ikinci yarı o tanıdık tavrına döndü. Topu daha çok kullanıp, kanatlarını da işler hale getirdi. Ancak Töre’nin ‘top sevdası’ ve Olcay’ın ‘duruş bozukluğu’nu aşamadığı için sonuç alamadı. Atiba Beşiktaş’ın takım her daim en işlevseli. Necip’in de yardımıyla maçın ikinci devresinde takımını ‘top sahibi’ yaptı. Sosa, hem teknik hem pratik. Sorunu çevresindekilerin onu becerisine uygun pozisyonda topla buluşturma konusundaki yetersizlikleri. Bu becerideki oyuncular en çok da takım/arkadaş yardımı’na muhtaçtır!

Taraftara uyarı!

Beşiktaş maçın son bölümünü son iki sezonda yaşadığı ‘final tedirginliği’ içinde geçirdi. Bu tip oyunlar ‘kaza’ya açıktır. Bu maçta olmadıysa bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez. Yani maçı iki -rakamla 2- farkta tutabilmek hem takım takım gücünü gösterir hem daha düzenli oynayacak güveni sağlar... Son olarak... Maçın en iyisi Tolga’yı geçen hafta ıslıklayıp yuhalayan ve kendine “Büyük Beşiktaşlı” diyen arkadaşlar rahmetli bir ‘Türk büyüğü’nün o muazzam oportunist tavrına sığınıp, “Dün dündür bugün de bugün” mü diyecekler?.. Unutmamak gerek ki, iyi insan olmak da ‘Büyük Beşiktaşlılık’da doğru tavır, merhamet, düşünce, izan ve hüsnüniyetten geçer.