Arama

Popüler aramalar

'Kara Yazı'

Abone OlGoogle News

İnsan bazen ıstırabını şarkılarda hafifletir. Öyle döker içini, şarkıyla rahatlar. Beşiktaşlıların son iki sezon yaşadığı ıstırabı anlatan en güzel şarkıyı bulabilir misiniz, bir düşünün...

Haberin Devamı

Benimki herhalde, Sebahattin Ali sözlerine rahmetli Ahmet Kaya’nın besteleyip söylediği “Geçmedi yare sözümüz/Yollarda kaldı gözümüz/Yere sürüldü yüzümüz/Böyleymiş kara yazımız” diye devam eden ‘Kara Yazı’dır.

Neler olduğunu saymaya gerek yok. Hatırlamaya çalışırsanız “PAF takımıyla çıkacağız” en acıklılarından biriydi.
‘Asarız, keseriz çağı’ kapanalı çok oldu ya, bunu bir türlü algılayamayanların yönetiminde olduğu Beşiktaş’ın bu kadar aşındığı bir dönem daha olmuş mudur, bilemiyorum.

Basit bir transfer trafiğini bile yönetmekten aciz (Gordon/Seric) bir anlayışın “Yeni stat yapıp muassır medeniyet seviyesine çıkacağız” nutukları atması sizce de komik değil mi? “Kazmayı vurduk, vuruyoruz” diye diye gelinen nokta “İnönü’de oynayacağız koşun kombine alın” kurnazlığına kadar indi nihayet.

Daha acıklı bir şeyler de olmadı değil bu ‘kara mizah’ içinde. İbrahim Toraman’ın tesislerde kameralar önüne salınarak, herkesin gözü önünde burnunu sürtmeye çalışmak... İşte bu da en acıklısıydı.

Haberin Devamı

Affedecekleri halde gencecik bir adamı, takımın geçen sezon en iyi adamını bu halde ufalamaya çalışan siyasal stratejiyi kim kurdu acaba?

Stadını yapamamış, futbolcusunu tuzbuz etmiş, hocasının “Çok can yakacağız” dediği iddia edilen bir Beşiktaş için umutlu olmak elbette çok zor.

Kombine kart satışı için yapılan alengirli açıklamalara rağmen 3 binin üzerine ancak geçilebildiğini öğrendim.
Yönetimin o dilinden düşürmediği ‘büyük taraftar’ açık bir mesaj veriyor; “Gelirim ama varlığınız rahatsız ediyor. O nedenle her maça değil canım istediğinde, kendimi iyi hissettiğimde gelirim” diyor... Forumları okuyunca daha iyi anlıyorsunuz hissiyatı.
Beşiktaş’ın başına musallat olan bu anlayışın bir çırpıda değişeceğini ummak hata olsa da umutsuz olmak için bir neden yok. Futbol güzel oyun, statta olmak da bir o kadar güzel. Yan yana olmak ve yan yana olup “Hayır” diyebilmek de...

Ben tüm ıstırabıma rağmen yine kapalı üstteki eski yerimde olacağım. Belki kendi kendime ‘Kara yazı’yı söyleyeceğim ama bir yandan da “Gün doğdu hep uyandık”a katılacağım bütün olan bitene inat...

Gecikmiş bir düzeltme...

Senelik izne çıkacağım gün, Beşiktaş Menajeri Sinan Engin’in Fanatik’te adımı vererek “Hakkında yanlış haberlere dayalı yorum yaptığımı” açıkladı. Amacım Sinan Engin’le ‘atış-karış oynamak’ kesinlikle değil. Konu özetle şöyle. Çeşitli gazetelerde Engin’in yaptığı iddia edilen “Gordon/Seric/Maradona” benzetmesi haberler ve yorumlar çıktı. Ben haberin üzerinden üç gün sonra bir yazının içinde çok kısa bir yorum yaptım. Bunun üzerine bana Semih Usta’dan Sinan Engin imzalı bir düzeltme maili geldi. Engin, böyle bir şey söylemediğini belirtiyordu. Ben de yanıt olarak “Haberi bir çok gazetede okudum ve siz de yalanlamadığınız için kullandım” dedim. Ardından Engin, haberi düzelten bir açıklama yaptı ve “Anadolu Ajansı ve kulübün resmi internet sitesi dışında çıkan haberlere itibar edilmemesi gerektiği”ni söyledi. Durum budur. O günden sonra tek yazı yazdığım için ben de borcum olan düzeltmeyi gecikmiş de olsa bugün yapabildim.

Haberin Devamı