‘Kişisel beceri'ye fazla bel bağlandı

Haberin Devamı ›
Sezon başından bu yana ağırlıklı olarak müdafaa temelli oynayan Fenerbahçe’nin Alper/Diego/Van Persie’li düzeni esasen pek de tahmin edilen yerleşim değildi. Belli ki Pereira, arkaya sarkma konusunda ülkenin marifetle oyuncularından Alper’in yaratacağı gediklerden yararlanmayı planlamıştı. Bir ‘hücum takımı’ olarak ün yapmış olan Beşiktaş ise erken yenen golün de etkisiyle 35. dakikaya değin süren rakip baskısını karşılamakta zorlandıkça acemileşti!
Quaresma’dan verim alınamadı
Diğer belirleyici nedenlerde biri de sağ köşede sinip golü bulan Volkan’ın terse geçip Beck ile karşılaştığı her pozisyonda üstünlük kurmasıydı. Bu ikilinin eşleşmesi ilk yarıya rengini veren eşleşmeydi. Fenerbahçe’nin ablukasını ancak 30’uncu dakikanın sonlarına doğru dengeleyen Beşiktaş, devre boyu en çok da Quaresma’nın işçiliğine bel bağlamıştı ama ondan da beklenen verimi alamadı.
Diego&Alper’in tavrı anlamsız
Ablukayı kıran Beşiktaş, ikinci yarıya klasik kenarı Gökhan Töre’yi alarak başlayınca oyunun seyri de terse döndü. Bu “Töre, çok işlevsel oynadı” anlamına gelmiyor. Daha çok değişen dizilişin getirdiği zorunlu yer değiştirmelerin sonucuydu. Pereira’nın Ozan hamlesini tam da bu dalgayı engellemeye dönük bir girişim olarak okumak gerek. Lakin hem Diego hem Alper’in çıkarken yüzlerine taktıkları ifade bir o kadar anlaşılmazdı. Öyle ya, sonuçta yerlerine girenler de (Ozan ve Nani, ki ikinci golü birlikte yaptılar) en az onlar kadar mühim futbolcular değil miydi?
Alexis’ten acemice hatalar
Maç planında Beşiktaş’ın ‘yumuşak karnı’ olan stoperlerine yüklenmeyi hedefleyen Pereire’nın hesabı tuttu. Baştan sona tedirgin oynayan Alexis, acemice savuşturmalara devam etmeye kalkınca ikinci gol de geldi. İkinci yarı ilkine göre görece daha canlı görünse de kanatları işlevsiz, en güçlü yeri olan orta sahası sönük kalınca Beşiktaş o bildik efor oyununu oynayamadı. Kişisel beceriye fazlaca bel bağlandığı için oyun onlar açısından büyük bölümde ‘silik’ geçti. Maç boyu hemen her topu ezen Quaresma’nın 88’deki ‘rabona’sı ve 90+4’teki ‘trivela’sı sonuca değilse bile oyunun süslenmesine yardım etti, o kadar.
Yarış yeniden başladı
Bu maça, doğru bir tutum olarak ‘düşük yoğunluklu atmosfer’de hazırlanan Beşiktaş, sadece bir maçı kaybetti. Özellikle ikinci yarıdaki dirençleri ligdeki avantajlı konumlarını koruyacaklarına dair ciddi ipuçları verdi kanımca. Fenerbahçe ise ‘doğru analiz ve doğru oynayarak’ yarışa tekrar ve daha güvenli bir katılım sağladı. Dileyelim ki bu ikilinin sezon sonuna kadar sürecek mücadelesine ülkemizin müptela olduğu ‘hakem tartışmaları’ gölge düşürmesin!..