Oynayanla oynuyor

Temel kuralı ‘top oynatmama’ üzerine kurulu memleket futbolundan uzaklaşan Beşiktaş ligde yapması gerekenleri Braga’da yaptı; sakinlik, temkin, tempo, kontrol. Takımın yükünü çeken ağırlık merkezi hata yapmayınca Braga’da neredeyse pozisyon bulamadı. Sivok, Egemen, İbrahim Toraman, Tanju, Veli, Necip ve Ernst gibi takımın yükünü çeken bir kalabalığın oluşturduğu ağırlık merkezi maçın yıldızı Fernandes’in işini de iyiden iyiye kolaylaştırdı.
Haberin Devamı ›
Fernandes topu her ayağına aldığında, ki bunlar hücuma dönük anlardı, oyunu ustaca genişletti. Hücumda genişlemiş Beşiktaş, müdafada ise tam tersi müthiş daraltmalar yaptı. Orta saha ile müdafa bloğu arasındaki mesafe neredeyse bütün maç boyunca hiç genişlemedi. Hal böyle olunca hücuma çıkan toplarda arkadaki bloğun yarattığı güvenle pozisyon üretmede forvet oyuncularını daha rahat kıldı.
Artık Fernandes-Sivok kombinasyonunun ligde çözüleceğini tahmin edebeliriz. Beşiktaş’ın belki de en büyük zaafı golü bulmada farklı alternatifler yaratamıyor oluşu. Evet maçı 2-0 kazandı ancak unutmayalım ki, ‘eve döndüğünde’ yine eski dostlarla karşılaşılacak. Bugün Beşiktaş’ın Braga’ya yaptığını memlekette diğer takımlar da Beşiktaş’a yapacak. Carvalhal’in düşünmesi gereken en önemli şey “bugün Braga’nın başında olsaydım Beşiktaş’ı nasıl yenerdim” sorusuna yanıt aramak olmalı. Çünkü Türkiye’ye döndüğünde üç aşağı beş yukarı benzer bir manzarayla karşılaşacak.
Haberin Devamı ›
Beğendiklerime gelince; her maç daha iyi olmaya gayret eden Tanju, her maç daha iyi olan Necip ve Veli, hiçbir maç beni şaşırtamayan Ernst, elbetteki Egemen, samimi gayretiyle Toraman, Cenk’le Sivok. Anlaşılacağı gibi varyeteden çok takım dayanışması izlemeyi arzu edenlerdenim. O nedenle daha çok koşan daha çok çabalayan ve kendini yenilemeye çalışan oyuncular her zaman benim oyuncularımdır.