Potansiyel var, ama...

Haberin Devamı ›
Metin Diyadin’i ‘vizyon’suz olduğu gerekçesiyle gönderen Kasımpaşa, yöneticilerinin arzu ettiği vizyona uygun futbolu ne zaman oynar bilemem, ama bu haliyle maç kazanabilmesi bile hayli güç görünüyor. Tempo futbolu oynanamayan memlekette bütün iş beceriye kalmış durumda. Kimin becerili futbolcu sayısı fazlaysa, o diğerine üstünlük sağlıyor o kadar.Taraftarlar da “takım olduk, olamadık”, “takım olmak için birkaç haftaya daha ihtiyacımız var” türü geçiştirmelerle oyalanıyorlar. Bu maçta da farkı yaratan kuşkusuz ki Manuel Fernandes’di. Gerek topla ilişkisi gerek takımın temposunu ayarlaması, gerek arkadaşlarının saha içindeki dağılımını koordine etmesiyle Beşiktaş’a rengini veren tek karakter Fernandes. Onun dışındakilerin tamamı ‘ yardımcı oyuncu’ rolünde. Haliyle Fernandes’e alınacak önlem Beşiktaş’ı da sıradan bir takım haline getirmek için yeter gorünüyor. Maç boyunca Kalu Uche dışında yok hükmünde görülen Kasımpaşa’nın Beşiktaş’ın ayağına dolanması zaten mucize kabilindeydi. Beşiktaş da bu nedenle elini kolunu sallayarak istediği sonucu aldı. Bundan sonraki maçlardaki yükseliş eğrisini belirleyecek olan karşılaşmanın ‘zorluk derecesi’ olacak. Trabzonspor maçının ikinci yarısında yakaladığı tempoyu bu maçta göremediysek de Beşiktaş’ta bu potansiyelin var olduğu ancak yolunun daha çok uzun olduğu apaçık ortada. Yine de galibiyet her şeyin önündedir.