Tek devrelik sultanlık!

Ancak ligin en diri takımlarından Sivas’ı iyice tarttıktan sonra, gerginliği üzerlerinden atıp Fenerbahçe maçının ikinci yarısındaki olgun tarzda oynamaya başladı. İlk devreyi tek golle kapattıysa da gol sayısı iki, hatta üç bile olabilirdi. Bu olgun ve ‘kendini bilen oyun’da büyük pay kuşkusuz mevkiinin gerektirdiği her şeyi yapan Fernandes’e ait gibi görünüyordu. Ancak gözden kaçırmamak gerekir ki, onun bu kadar rahat oynamasını sağlayanlar takımın ‘ağır işçileri’ Ernst, Veli, Necip ve İbrahim Toraman’dı.
Haberin Devamı ›
Birbirine yakın oynama konusunda hayli titiz davranan Beşiktaş, ligin ilk yarısının sonlarında gösterdiği ‘takım olma hali’ni hatırlamış gibiydi. Öyle ki, Holosko bile kendi ceza sahası önünde müdafaa yapacak kadar çalıştı, didindi. Beri yandan oyuna ve takımlarına tutkuyla bağlı İngiliz orta saha oyuncularını andıran Necip Uysal, görülüyor ki şans verildikçe hızla olgunlaşıyor.
Ne var ki, ikinci yarı devreye ilk yarı ortalıkta görünmeyen Sivaslı Erman Kılıç girdi. Hâl böyle olunca ilk yarı boyunca takımdan kopuk oynayan Sivas forveti, Beşiktaş ceza sahası önünde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Beşiktaş’ta ister istemez Fenerbahçe maçının ilk 15 dakikasındaki planına döndü; kontra hücum. Lakin ne Mustafa Pektemek ne de Holosko, topu ne ilerde tutabildi ne de orta sahadan gelen ataklara katıldı.
Haberin Devamı ›
Ve ikinci yarı etkisini göstermeye başlayan Erman Kılıç golünü yaparak, haftalar sonra ‘toparlanma’ sinyali veren Beşiktaş’ı yine iyiden iyiye tedirgin etti.
En azından bir devre boyunca potansiyeli yüksek bir takım görüntüsü çizen Beşiktaş, forvet hattındaki sıkıntılarına çare bulamadıkça, taraftarı rahat bir maç izleyemeyecek gibi görünüyor.