Farklı dünyalar

Haberin Devamı ›
Zaten aksi ne olabilirdi ki? Fenerbahçe en sağlam ve ne yaptığını bilen takım. Bünyesinde, en parlak ümit milli takımlardan birini izlediğimiz 2003’ten 6 ismi barındırıyor. Bu çekirdek istenen hakimiyeti kurabildi mi? Ya da kurması beklenir mi? Fenerbahçe ve milli takımın geçmiş 3 senesine bakalım. Bir tarafta tarihinde ilk kez teknik adamla istikrar yakalamak isteyen, onunla planlar yapan, eksiklerine rağmen transfer politikasını her sene geliştirmeye göre belirleyen bir ekip. Diğer tarafta ise 3 senede 3. teknik direktörü ağırlayan, iki kötü federasyon yönetimiyle hem stil hem de kadro olarak değişme fırsatını heba eden bir yığın. Yani ortada bir ekip ve istikrar yok. Tüm bu idari fiyaskoya rağmen Fenerbahçeli futbolcuların 3 senede kazandıklarıyla o takım içerisinde saha duruşu farklı. Direnci ve dirayeti de. Ümit ve Serkan, Fenerbahçe’de kimi zaman nasıl yeterli orta saha yardımını göremiyorsa bunun ağırını milli takımda yaşıyor. Buna alışkınlar. Farklı mevkilerde oynamaya da. Milli takım teknik direktörü için bu inanılmaz bir avantaj. Maç içindeki hatalar onları yıkmıyor. Selçuk, Fenerbahçe’de alamadığı kadar riski milli takımda alabiliyor. İsviçre deplasmanında tüm orta sahanın defansif yönünü Hüseyin ile beraber sırtlarken bir de oyun kurmak mecburiyetindeydi. Tuncay topu alıp sağına döndüğünde kimse yok. Serkan alıyor, içerde paslaşacağı adama bakıyor. Ama Aurelio veya Appiah’ı bulamıyor. Aslında onlar milli takımda bu tip anlarda neler hissettiklerini unutmamalılar. Zira Appiah da, Anelka da aynı şeyleri Fenerbahçe’de hissediyor. Hala çok çabalamalılar. Selçuk, pas zekası ve oyun görüşü çok iyi bir futbolcu. 20-21 yaş gruplarında ona alternatif olacak isim yok. Ama hala o kırılgan, orta sahada kolay geçilen, faul yapmayı bilmeyen, zayıf görünüşünden sıyrılamıyor. Milan, Schalke gibi sert ve orta saha temelli takımlara karşı silik kalıyor. Kemal ise bu yönlerden daha kuvvetli bir altyapıya sahip. Ama o da sakatlığının getirdiği bölünmelerle uğraşıyor. Fenerbahçe’nin en kritik elemanı idi. Servet gibi. Temel konulardaki bu zaafiyetler 20 yaşından sonra nasıl geliştirilir? Kolay değil. Bazı noktalarda ise imkansız. Ama yukarıdaki eksikler yaştan bağımsız öğrenilebilir. Fenerbahçe ve Daum’un bu konuda daha fazla çabalaması gerek.Daum, Fenerbahçe’de oynama üzerine bir takım kuruyor. Yerden ve çabuk, kısa paslarla, soğukkanlı bir takım. Fenerbahçe henüz bunu tam anlamıyla yapamıyor, eskiye göre ise iyi. Uzun ve şişirerek oynamak karakterlerine tamamen ters. Esas felsefelerini unutup bu tarza bulaştıklarında ne çirkin ve yavan hale dönüştüğünü gördük. Bu bir takım için taktik dizilişten daha önemli bir tercihtir. Yorumcular milli takımın sorununun oyun anlayışı değişimi olduğunu 3 senedir inkar ediyor, göremiyor. Değişimi yapacak insanları teşvik eden, cesaretlendiren ve tölerans gösteren ortamı asla yaratamadık. Şimdi bu, teknik direktörlük refleksi, tartışılması gereken Fatih Terim’e bırakıldı. Hataların bedelini ise o genç nesil ödüyor.