Arama

Popüler aramalar

Güneşli günler

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Dakikalarla kısıtlı ömrü var gerçi, ama yakınına gittiğinizde kokusu boğazınıza kazınıp kalıyor. Nadide, öyle her yerde açmıyor. Bu sefer Abdi İpekçi salonunun protokol civarında beliriverdi. Haluk Ulusoy’lu baharları da nasıl özlemişiz nasıl. Bir ara ne kadar korkmuştuk, Trabzonspor veya Galatasaray’a başkan olacak, bizi öksüz bırakacak diye. Neyse ki son anda vazgeçti de kirli futbol hayatımızı ışığıyla aydınlattı. Otoriteler keyiflendi, canları artık futbolu konuşmak istiyor. Hakemler huzura kavuştu. Hatırlıyorum, yıllar önce medyamızın “temiz eller” kampanyaları vardı. Spor için de başlatıldı. Çete ve mafya dosyalarında adı geçen, soruşturulan isimlerle gönül ve cep bağı olan yöneticiler ve kulüpler medyamızın kara listesinde. Artık şampiyonluk posterleri bile inceleme altında. Devletin üst kademe isimleriyle akrabalığı ve ilişkisi olanların eli ayağı futboldan çektiriliyor. Mesut Yılmaz ve Mehmet Ağar’dan “siyaset futboldan uzak durmalı” mesajları geliyor. Her yer buram buram deterjan kokuyor. Sansürün “s”si yok.Yorumcular defansın önünde tek orta saha ve bol forvetle oynatıyor diye eleştirdikleri Daum’a bir türlü laf geçirememişlerdi. Neyse ki defansın önünde tek orta saha ve bol forvetle oynayan Gerets’i örnek gösterip Alman teknik adamın cehaletini giderdiler. Bahara onlar da huzurlu girdi. Kalemleri ve şablonları dert görmesin.Hasret de bitti. Tellere kafasını dayamış, ağlayan Fenerbahçe taraftarı fotoğraflarını ve manşetleri özlemiştik. O gözyaşlarının copla alakası yok. Hem o çoluğun çocuğun, bayanın, ailelerin Türkiye’nin şehirlerinden birine gidip takımını izlemek gibi ilkelce bir aktivitenin içine girmesine ne gerek var? İnsan haklarının yorulmaz savaşçısı, demokrasinin namusu Türk medyasının o copları ön sayfaya taşıyacağını mı düşündüler? Vicdan sızlatacak durum mu var? Belki Taksim meydanında olsalar değişirdi. Arada kötü haberlere bakmayın. Hepsi bu güzel sistemi çökertmek için uyduruluyor. Gaziantep’te stada giremeyen yüzlerce biletli Fenerbahçe seyircisi var dediler. 5 milyonluk biletler 50 milyona satılmış dediler. Teberru yasaklanmış ve ciddiyetle takibe alınmışken bu mümkün mü hiç!Tertemiz statlarda, hiç eziyet çekmeden, polisle tartışmadan, insani koşullarda maç izliyoruz. Artık deplasman takımı seyircisi içerde 1-1.5 saat bekletilmiyor. Derbilerde yüzde 5 kalktı. Şiddet yasası öyle titizlikle ve dikkatle uygulanıyor ki, yakında İngilizler’e brifing vereceğiz.Ama hava değişimi en çok Sayın Yıldırım Demirören’i vurmuş. “3 büyüğü 2’ye indirmek istiyorlar“ diyerek Galatasaray ve Fenerbahçe’ye isyan bayrağı açmışken Galatasaray’ın şampiyonluğuyla ilgili temennilerini başka nasıl izah edebiliriz ki.Tek üzüntümüz var. Hükümetlerimiz Türk futbolundaki 20 yıllık lobi örgütlenmesini inceleyip kendilerine örnek alsalardı, uluslararası platformda bize kimse gık çıkaramazdı. Coni, AB kapımızda köle olurdu.Baharın en sinir bozucu tarafı ise alerjilerdir. Aslında futbolumuzun ve lobilerinin bünyesi çok sağlamdı da 2-3 yıldır kaynağı belirlenemeyen alerjik bir vaka ile karşı karşıyayız. Hapşırmaktan topluca beyinler uçtu, hatlar karıştı. Bir tek çocuklara bulaşamıyor. Güneşli günlerin tadını en çok onlar çıkarıyor.