Arama

Popüler aramalar

Volkan'ın gecesi

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Önce Arsenal’den başlamak istiyorum. Gençlerin gençleriyle Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe karşısına çıkan Arsenal, İngiltere Premier Ligi’nde yarattığı hayalkırıklığını, Şampiyonlar Ligi’ne de taşıdı. Tipik bir Arsenal gördük sahada. Topu alıp, oynayıp, çok pas yapıp, kalenin içine girmek istediler. Kazanmak Arsenal’in hakkı mıydı?.. Bence değildi. Bütün oyun planını İspanyol futbolcusu Cesc Fabregas’ın üzerine kuran Fransız teknik adam Arsene Wenger’i genç oyuncuları hüsrana uğrattı. Bu maçta Wenger’in şans verdiği isimlerden Nasri ve Ramsey, son derece pasif oynayarak, takıma hiçbir katkı sağlayamadılar. 17 yaşındaki Ramsey, hatırlayacağınız gibi İstanbul’daki mücadelede Devler Ligi’ndeki ilk golünü atmıştı.
Gelelim Fenerbahçe tarafına...
Kalesinde muazzam bir Volkan vardı. Fevkalade oyunuyla, takımına büyük katkıda bulundu. Fenerbahçe’nin en kötü iki oyuncusu; ne yapmak istediğini bilmeyen ve hâlâ karar veremeyen Colin Kazım ile Roberto Carlos’tu. Aragones’in saha kenarına gelerek, özellikle iki oyuncuyu defalarca ikaz etmesine rağmen, takıma en ufak bir katkıları olmadı.
Benim aklım hep Alex’te kaldı. Eğer bu maçta Alex forma giyebilseydi, Fenerbahçe, bu karşılaşmada en azından gol atardı. Bir de iyi günündeki(!) Carlos’un yardımıyla Sarı-Lacivertliler, Emirates’te Arsenal’i yenebilirdi. Yine de takım olma yolunda Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde bizleri hayalkırıklığına uğratmadı.
Fenerbahçe’ye teşekkürüm şundan... Arsenal televizyonuna çıkıp, maçın sonucu hakkında sorulan soruya; ‘Fenerbahçe beraberlik alır’ dediğim zaman Arsenal’liler şaşırmıştı. Hiç olmazsa 1 puan aldık. Ve Arsenal’e karşı oynanan cesur futbol, Fenerbahçe için ümit verici.