Arama

Popüler aramalar

Yok daha neler!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Baba Recep ile Ali İhsan hala hayattayken, hem de formda bir Sanlı-Vedat ikilisi varken, bu Yusuf işine pek anlam veremedim. Ben Yusuf ismini severim, zaten oğluma da bu ismi verdiğim zaman, hakikisi hayattaydı. Şimdi nostaljiyi bırakıp, bugüne dönelim.
Beşiktaş iyi takım, çok iyi futbolcuları var, diyorlar. Dediklerine göre, bu kadro şampiyon olmak için yeterliymiş. Demek ki, ben başka Beşiktaş izliyorum. Öncelikle Beşiktaş’ın iki kaleciye ihtiyacı var. Alt yapı diyorlar. Bugüne kadar bir sağ bek yetiştiremediler. Takım sahaya çıkıyor, anlamsız bir koşuşturmaca başlıyor. Son derece basit pas alışverişlerini bile yapamıyorlar. Topun önünde koşan futbolcu bile var. Adam kaçırdıkları zaman kademe anlayışları yok. Zaten olamaz da, dünyada görülmemiş bir sistemle insanları kahrediyorlar. Frikik çalışmaları yok. Ligde en çok korner atan takımın bir golü olmaz mı? Eski yönetimler de hata yaptılar. Hatta dolduruşa gelip, Ümit-Erman ikilisini transferde bomba diye aldılar. O bomba, kendi ceza sahasında patladı, Beşiktaş ilk defa tarihinde 100’den fazla gol yedi.
Tam Sivok,Zapo ikilisi dortlu defansin ortasinda uyum sagladi derken kiymetli hocam Amerikayi keşfetme tercihinde bulundu. Şimdi böyle bir kurgudaki takıma, Yusuf’u kurtarıcı olarak getirip, seyircinin önüne atıyorlar. Daha topa vurmadan tepkiler başladı. Normaldir. Akılları sıra gündemi değiştiriyorlar. Beşiktaş’ı seven bir Trabzonspor kalmıştı, onları da üzdüler. Çok mu gerekliydi bu transfer... Futbolun sadece hücum yönünü oynayan bu futbolcunun büyük defans zaafı olan bir takıma gelmesi, ne derece doğrudur...
Beşiktaş’a, doktor “Ne yerse, yesin” dedirttiniz ya, hepinize helâl olsun...