Şirket yönetir gibi

Haberin Devamı ›
Dün öğlene doğru gazetelere düşen “UEFA, aralarında Fenerbahçe ve Eskişehirspor’un da olduğu 23 kulübün Avrupa’dan alacağı gelirleri dondurdu” haberi ile bizler de donduk. Bunun ne olduğunu size sade bir şekilde anlatmaya çalışayım. Türkiye Futbol Federasyonu’nda Kulüp Lisans adinda bir bölüm var. Bu bölüm kulüplerin mali verilerini toplayıp UEFA’ya gönderiyor. Buna göre kulüplerin vadesi geçmiş borcu olmayacak; sözleşmeler yazılı olacak; önceki sezondan futbolcu, antrenör vs. alacakları bulunmayacak. Özetle alacakları ile borçları dengeli bir finansal yapıda olacak. Bizim anlayacağımız kulüpler artık Global dünyanın her sektöründe olduğu gibi mutlaka ŞEFFAF, PROFESYONEL, RASYONEL yani akılcı bir şekilde yönetilmek mecburiyeti ile karşı karşıyadır. Aldığınız her futbolcuyu, bir gayrimenkul gibi hesaplı alıp, uzun veya kısa vadede elinizden çıkarırken kâr etmeyi amaçlamak zorundasınız. Aksi takdirde bu sene yazıldığı gibi Türk takımlarının son yıllarda 328 milyon Euro zarar yazmasına müsaade etmeyecekler, ederlerse de Avrupa kupalarına katılamayacaklar.
Demek kı “şampiyon olacağız” derken mutlaka altının da finansal olarak doldurulması gerekiyor. Hedefleri koyarken artık mantıki finansal verileri de ortaya koymak gerekecek. Şu anda Türk kulüplerinin çoğu seçildikten sonraki ilk genel kurullarında mevcut borçlarla nasıl başarılı boğuştuklarının hesabını veriyorlar. Buna karşın kulüpler artık mutlaka aynı şirket yönetir gibi kısa, orta ve uzun vadeli vizyonlarını tespit etmeliler ve hangi yönetim gelirse gelsin ona sadık kalmalılar. Ancak o zaman rahmetli Sakıp Sabancı’nın bana öğüdünde söylediği gibi; başarı gelir, onun da ödülü olarak para veya finansal başarı gelir.