Arama

Popüler aramalar

Mutlu gece

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Öyle ya, ilk golde hakem Özgür Yankaya’nın ayağına çarpan topa Emenike’nin attığı depar ve araya kestiği nefis topun Kuyt’ın ayağından gol olmasına Carlos da dahil dakikalarca hakeme itiraz edip oyun disiplininden kopuvermek neden ki? Hakem de oyuncu değil mi, futbolun saha içi kurallarında, sevgili Sivaslılar?

Zaten bu golden sonra Sivasspor adına koptu oyunun kontrol mekanizması... Kornerden gelen vuruşa Alves’in tertemiz çıkışı, kaleciye hiç temas etmeden topla buluşması ve attığı gole yine rakip takımdan toplu halde itiraz. Yani sevgili Carlos; daha yeni tanıştığın Sivaslı futbolculara defansif öğretilerden önce, hakeme karşı gelmeyi örgütlemiş anlaşılan! Ama bizim geçmiş yıllardan bildiğimiz Sivasspor, harıl harıl pas alışverişleriyle uğraşan, canlı ve seri çıkışlarıyla ünlü rakiplerine dahi kan kusturan “Anadolu Canavarı” bir takımdı... Dünyanın bir ucundan Carlos’u getirme düşüncesini yaratan “Sivri akıllı” yönetici kim acaba merak ederim. Fenerbahçe, gol şansları yerinde olmakla birlikte bu sezon ilk kez istediği ve seyircisini mutlu eden özellikleriyle yarışmaktaydı kendi evinde. Çabuk düşünüp, çabuk oynaması yanında orta alana yığılıp Fenerbahçe’yi durdurma düşüncesine çaresizce sığınan Sivasspor’a karşıt, Kuyt’ın sol kanat, Emenike’nin hem sağ kulvarda hem de sahanın her bölgesinde çalışmaları, orta alanda Meireles ile ilk kez forma giyen Holmen ve Selçuk’un uyumlu pas diyalogları dünkü Fenerbahçe’ye hız kazandıran önemli hakikatlerdi. Tabii Gökhan Gönül, Caner ve diğerlerinin de Sarı-Lacivertli forma altında üst düzey bir tempoda oynadıklarını düşünürsek, yazımızın başlığı olan “MUTLU GECE”nin satırbaşlarını da vermiş oluruz sizlere...