Arıca kazandı!

Beşiktaş’a İnönü’deymişçesine rahat oynama olanağını, daha 4 gün önce Trabzonspor’a 4 forvetle çıkan ama dün akşam puan maçıymışçasına savunma ağırlıklı kadroyla sahaya çıkan Rizespor verdi. Bunun iki izahı olabilirdi. İlki; tur için avantajlı skor falan önemli değil, Erdoğan Arıca, ilk sınavını kaybetmek istemiyordu. İkincisi; kulübede bekleyen Zafer ve Andersonn’a servis yapacak Leandro’nun babası ölmüş, Altan sakattı. Bu zorunlu bir durumdu.
Her neyse; iş Beşiktaş’a yaradı. İlk yarı adeta tek kale oynadı. Çok net pozisyonlar buldu. Diğerleri bir yana; Sedat’a gereksiz yaptığı sert hareketini kınadığımız Serdar Özkan’ın, itiraf edelim, Maradona’nın İngiltere’ye, Messi’nin de Getafe’ye attığı tarihi golün benzerini, son anda kaçırmasına üzülmedik değil.
Bu yarıda tek forvetli ev sahibi ekibin gol şansı, rakip savunmadaki mucizevi hatalara bağlıydı. Beşiktaş’a bunu yapabileceklerden biri kulübedeydi, sahadaki diğeri de 26. dakikada bu şansı verdi ama Anıl yararlanamadı.
Belli ki; Beşiktaş atamayınca, Erdoğan Arıca’da “Atamayana atarlar” kuralına atfen, “Neden olmasın!” mantığı hakim olmuş. Forveti ikiledi, Riberio, Anderson ile birlikte rakip savunmayı daha fazla ısırmaya başladı. Sakatlıktan yeni çıkması yetmezmiş gibi kafasından da yaralanan Brezilyalı golcü, umutsuz gibi gözüken iki topu ısrarla takip etti. Birinde Hakan Arıkan’dan çaldı, kaçırdı. Diğerinde İbrahim Kaş’dan, affetmedi. Ama başındaki yara, golün sevincini bile yeterince yaşamasına engel oldu, hastanenin yolunu tuttu.
Sonrasında Kürşat başta olmak üzere savunmasının iyi direnciyle kazanan Rizespor’a bu skor rövanş için belki yetmeyebilir ama bir gerçek var ki o da şu: Asıl Arıca kazandı. İşe böyle bir özgüvenle başlamak, az iş değil.