Ateşle oynamayın!

Haberin Devamı ›
Trabzonspor taraftarına eleştiri. Daha doğrusu “ateşle oynayanlara!” Maç bitmiş, protestolarını gayet düzgün biçimde sürdürürken, bir grup provokatörün dolduruşuna gelip koltukları yakmanın, itfaiye ateşi söndürme amacıyla su sıkarken, ateşin etrafında bekleyerek ıslanıp, ortamı germenin, sonra da koltukları koparıp sahaya atmanın anlamı ne? O yarattıkları tablonun televizyon ekranlarından Türkiye’ye yansımasını gördükten sonra hem onlar, hem de onları tahrik edenler ne düşünmüşlerdir acaba?Onlara ve onların bu hareketlerinden nemalanmak (!) isteyenlere önerimiz şu; Ateşle oynamayın. Gün gelir sizi de yakar!Gelelim şu yönetimin gidip gitmemesi konusuna. Bize göre de bu yönetim başarısız olmuştur. Dünkü başarıları nedeniyle onları ne kadar alkışlamışsak, bugün hataları nedeniyle eleştirmek de görevimiz. Bu nedenle tribünlerin “istifa” çağrısını çok fazla yadırgamıyoruz. Galatasaray liderken puan kaybetti diye yönetiminin istifası istenmişti, unutmayın. Yani başarısızlığın bir bedeli vardır ve ödenmelidir. Bu durumda Trabzonspor yönetimi de gitmelidir. Ancak bu yönetim “gitsin” demenin olmazsa olmaz koşulu, alternatifini ortaya koymaktır. Bu durumu çok sakin düşünüp analiz etmek gerekiyor. Gerçekten de bu kulübü yönetebilecek kapasitede Trabzon’da bir çok değer vardır. Ama şu an hiçbirinin hazırlıklı olmadığı görülüyor. Sahada bu kulübün yönetimi oynamıyor. Kim başkan ya da yönetici olursa ilk yarı bu kadroyla bitecek. İkinci yarı için mutlaka takviye yapılmalı. Bunun için bir hazırlık yapmış olmak gerek. Tüm başarısızlığına karşın mevcut yönetim dışında bu konuda hazırlıklı olan bir ekip var mıdır? Yok gözüküyor. Eee o zaman bunlar gitsinler de, ne olacak? “Hayır gitsinler bakarız!” demek başka, “İşte alternatif, şu ekiple, şu projeyle hazırız, bıraksınlar” demek başka. Şu ana kadar ikinciyi diyen olmadı. Çıksın açıklasınlar, mutlaka destek bulurlar. Ama yok sadece; “Bıraksın gitsinler!” Bize göre de öyle ama sonrası ne olacak? Alelacele bir yönetim, eş dost hatırlı liste. Devamında “Enkaz edebiyatı!” Yine ve ısrarla söylüyoruz: Bu tür durumlarda sakin düşünüp sağlıklı kararlar vermek gerek. Atay Aktuğ, “Bizden iyi yönetecekler varsa bırakırız” diye değil, Divan Kurulu kongresindeki gibi, “Kulübü sahipsiz bırakmayız, talip olan varsa gideriz” diye konuşmalı. Bu yönetimden memnun olmayanlar -ki çoğunluk böyle düşünüyor- harekete geçmeli, alternatif üretmeli. Ateşle kimse oynamamalı. Hele dün o ateşin yaktıkları asla. Unutmayın bugün ortak noktada buluştuğunuz “körükleyiciler”, dün size karşı o ateşi alevlendiriyorlardı. Ve yarın; yine öyle yapacaklar.