Beklenen oldu!

Kadroda 18. kişi olarak üçüncü kalecinin yazılmasıyla ilgili soru işaretlerine ve tüm uyarılara karşın tribünlerde meşale yakılması densizliğine özellikle dikkat çekerek, öncelikle şunu söyleyelim: Az buz değil, bayağı bir uzak olasılıktı turu atlamak. “Çok zor” diyorduk, “ama imkânsız değil” diye de, bir umut ekliyorduk. 19 dakika kadar sürdü bu durum. Taçtan gol yiyene kadar yani! Oysaki dün akşam gole kadar iyi oynadı Bordo-Mavililer. Pozisyon da buldular. Yenik duruma düştükten sonra da oyun disiplinini kaybetmediler. Tüm olumsuzluklar içinde bu iyi bir sinyal. Nitekim semeresini de verdi bu durum. 3 yeni transfer Adrian- Celtuska-Henrique işbirliğiyle gelen eşitlik golüyle biraz daha hareketlenme sağlandı.
Ama önce günün iyi ismi, attığı golle moral motivasyonu tavan yapmış Henrique sakatlandı, sonrasında
Adrian hak etmediği kırmızı kartla oyun dışı kaldı ve işin rengi belli oldu. Güneş’in bundan sonraki hamleleri haklı olarak, tur gelmese de, Avrupa Ligi için Play Off’a tümden demoralize gitmemek adına en
azından beraberliği koruma üzerineydi. Ön elemeden iki önemli ayrıntı:
Haberin Devamı ›
1- Şampiyonlar Ligi hayali bitti. Şimdi UEFA Avrupa Ligi var. Ama Lizbon’daki ilk ve dün akşamki taç golü, savunma kurgusundaki hatalar, yine savunmadan kontrolsüzce çıkarılmaya çalışılan ve her birinderakibin buluştuğu ve yeniden tehlike oluşturduğu şuursuz toplar, bundan sonrası için SOS verdi.
Haberin Devamı ›
2- İlk maçta maçın başında ofsayt gerekçesiyle iptal edilen gol, bu maçta da pozisyon gereği rakibin yüzüne çarpan Adrian’ın dirseğine yarım saati aşkın süre varken çıkan haksız kırmızı kart... Bir takım da hakem şansı da olacak be!