Bilemeyiz valla!

Haberin Devamı ›
“İşte gidiyorum/ Bir şey demeden/ Arkamı dönmeden/ Şikâyet etmeden/ Hiçbir şey almadan/ Bir şey vermeden/ Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum./”
... Dedi ve gitti Kazım koyuncu, 33 yaşında hayatının baharında.
Gideli de 6 yıl olmuş. Dün sevenlerinin bir kısmı mezarı başındaydı, zaten tüm sevenlerini “Eşkiyaların bastığı!” Hopa almazdı.
Işık içinde yatıyordur eminiz.
***
Trabzonsporlu kendisini, “Trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. Benim için Trabzonspor, güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti” sözüyle hatırlar.
Trabzonspor hakkını verelim “ahde vefa” konusunda duyarlı. Dün de resmi sitesinde bunu bir kez daha gösterdi.
Taraftarları da.
***
En büyük hayali Trabzonspor’u şampiyon görmekti. Olmadı. Geçen 6 yıl için bu anlamda kaybı yok Kazım Koyuncu’nun. Ama bilseydi nasıl kıl payı kaçtığını şampiyonluğun, görebilseydi, bordo mavili renklere gönül veren milyonlar gibi o da kahrolurdu kuşkusuz.
***
Yadırgayacağı çok da şey olurdu. Fenerbahçe Kulübü’nün Trabzonspor Başkanı’nı Asbaşkan düzeyinde muhatap alırken, Trabzonspor Başkanı’nın Fenerbahçe’nin bir futbolcusuyla medya üzerinden “ağız dalaşına girmesini” örneğin. Yine kahrederdi Kazım Koyuncu.
***
Federasyon Başkanlığı seçimleri gündemde ya...
Doğru bir tercihle, “Mahmut Özgener’i destekliyoruz” açıklamasının ardından, kim ne derse desin başarılı bir başkanlık dönemi geçiren Özgener, daha resmen aday olmayacağını açıklamadan, biiir.
Trabzonlu, Trabzon’a tesis açısından EYOF aracılığıyla büyük katkılar sağlamış, Trabzonsporlu Mehmet Atalay’ın adaylığının söz konusu olduğu dönemde, ikiii.
Trabzonspor eski Başkan Yardımcısı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da basın toplantısında haklı olarak “komik bulduğunu” ifade ettiği üzere:
Beşiktaş Başkanı’nın evinde, Galatasaray Başkanı’nın da katıldığı bir toplantı sonrası, Fenerbahçeli Mehmet Ali Aydınlar’ın adaylığını, “Başbakan da öyle istiyor” gerekçesiyle Trabzonspor Başkanı’na açıklatılmasına şaşardı Kazım Koyuncu, kahrederdi.
***
Selçuk’un, “Sadri Şener seçilirse!” imza garantisi vermesinin ardından elini kolunu sallayarak gitmesini, “etik bulmayan” Trabzonspor’un, Halil transferindeki davranışına, “Benim Trabzonspor’umda da böyle şeyler de oluyor demek ki!” diyerek kafa karışıklığını giderecek bahaneler üretmeye çalışırdı belki de. Ya da yine kahrederdi.
***
Şuna çok şaşırırdı bakın: Bir siyasi, seçim öncesi toplu kombine bilet alacak. Üstelik bu resmi internet sitesinden yine seçim öncesi duyuracak. Yetmedi; Bu kombinelerin eski sahipleri gidip “yerimi istiyorum, benim hakkım” dediğinde, eveleyip geveleyerek, “oralar satıldı, başka yerden verelim” pişkinliğiyle karşılaşacak. “Yok artık” derdi, inanın.
***
Her şeye karşın umut dolu olurdu. Ama, “Aman Fenerbahçe’yle yarışmayalım” isterdi. “Çünkü, Fenerbahçe Galatasaray’la yarıştı Galatasaray, Beşiktaş’la yarıştı Beşiktaş, Bursaspor’la yarıştı Bursaspor şampiyon oldu. 4 kez Trabzonspor’la kafa kafaya gitti, dördünde de şampiyon Fenerbahçe...” diye yakınırdı.
Telefon açar, soluksuz görüşlerini belirtir, soruları sıralardı:
“Abi Adrian bir Alex olur mu acaba! Ne dersin?”
“Var ya, Zokora iki değil bir Selçuk etsin, Halil ve Henrique Umut’u aratmasın yeter valla!”
***
Final sorusu şöyle olurdu, yine eminiz:
“Abi lütfen, ‘Umarım ya da inşallah’ gibi beylik sözcükler kullanma net yanıt ver: Bu sene şampiyon olabilir miyiz?”
Aziz Yıldırım’ın “Şampiyonluğun sadece sahada kazanılmadığını öğrendim.” Şeklindeki veciz söylemini dayanak gösterir, yanıt verirdik: “Bilemeyiz valla!”