Deneyim dedikleri!

Haberin Devamı ›
Liverpool, ilk şutu attığında dakikalar 25’i gösteriyordu. Kelly, yasak savmıştı adeta, “şut attı” desinler babından yani... Trabzon’un ise 1 golü, 3 net pozisyonu vardı. Bu şu demekti: Yattara ve Colman’ın vuruşlarından biri rakip savunmaya çarpmasa ya da Yattara, Selçuk’un ortasına kafayı dokunabilse, bunlardan biri Colman-Teofilo işbirliğinin mükemmel sonucu gelen gole eklenecek, rakip paniğe girecek ve belki de tur bu yarıda gelecekti. 10 dakikalık o da kendi yarı alanlarında çevirdikleri dışında top yüzü görmedi İngilizler zira.
Liverpool’daki maçta da rakibine benzer şeyi yapmıştı Trabzon. Ama orada top onları sevmişti. İşte bu sevginin ürünü olan 45. dakika golüydü sadece dünü zora sokan. Hodgson’ın ilk maçtaki kadrodan taktiksel 3 farklı oyuncusu varken, Şenol Güneş’de bu sayı zorunluluktan 2 oldu. Glowacki tamam da Umut krizinin her kimse müsebbibi, affedilir gibi değildi. Zira 2. yarıda inatçı, mücadeleci, baskıcı Umut işe çok yarardı. Önde top tutulamayınca da Liverpool’un ekmeğine yağ sürüldü. Ngog, 5 dakika arayla 2 kez, tabiri caizse tribünlerin yüreğini ağzına getirdi. Neyse ki beceriksizliği tuttu kendisini bu maçta. Ara sıra cılız karşılıklar verse de Trabzon, bunlar pek rahatsız edici olmadı rakip kalede. Ama rakip sıkıntı vericiydi. Nitekim Giray’ın bir müdahalesi vardı ki, kafayı vuramasa orada topa, Joe Cole, ilk maçtaki asistini rövanşta golle süsleyecek, son yarım saati Trabzonsporlulara zehir edecekti. Bu böyle gitmezdi, gitmedi de. 82’de Cole, “Sadece geciktirdim!” dedi ve bu kez affetmedi. “Avrupa’da deneyim” dedikleri bu olsa gerek. 3 dakikada bitirdiler Trabzonspor’un işini ve gittiler: “Hiç olmazsa yenilmeseydik” dedirttikleri, tribünlerin alkışlarıyla...