Fatih Tekke alınmalı mı?

Haberin Devamı ›
Fatih, “Çok iyi golcü ancak sorunlu” diye basit ve net bir tanımlamayla anlatılabilir. Ama açalım.
İyi golcü: Hava toplarında bir numara, son vuruş ustası, futbol zekası üstün bir futbolcu vs...
Sorunlu: Bir özel dünyası var. Burada yer verdiklerine tanıdığı ayrıcalığın neden olduğu ikilik, asabi yapısı, adının karıştığı malum olaylar vs...
Örnekler artırılabilir. Bu noktada negatif olanların saha içi performansı ve takım huzurunu etkilediği gerçeğini kimse yadsımamalı, Trabzon’dan ayrılışına neden olan koşulların ortadan kalkmamış olduğu da unutulmamalı.
Bütün bunlara karşın Fatih ısrarına neden olan dayanakları sunalım:
Şenol Güneş fırtınasının yaşandığı bir haftalık sürecin haricinde gündem Fatih ve bu durum ara transferde tavan yapar. Askerlik kendisinin, bonservis bedeli yönetimin sorunu. Ama tribünlerin önemli kesiminin oyuncuyu istemesi, kötü giden maçları geçtik, farklı kazanılan bir maçta da lehine tezahüratlar yapılması, olayın artık sosyolojik boyuta ulaştığı gerçeğini ortaya çıkarıyor. Başarı beklentisindeki taraftarın her platformda bu olayı gündemde tutmasının, bırakın yönetimsel-maddi boyutlarını, mevcut oyuncular üzerindeki tahribatını Gökhan’ın son açıklamalarında gördük.
Negatif unsurlarla tedirgin olsa da, yönetimin kamuoyu baskısıyla açık bıraktığı kapı artık kapanmaz. Kaldı ki, durum Galatasaray maçı arifesinde görüşme boyutuna taşınmış Fatih gelebileceğini bildirmiştir.
Fatih’in Trabzonspor ile görüşürken diğer yandan kendi kulübüyle de temaslarını kesmediği bilinmektedir. Zenit, biten sözleşmeyi 1 yıl uzatma teklifi getirmekte, oyuncu bu sürenin 3 yıl olmasında diretmektedir. Bu görüntü oyuncunun bir geri dönüş hevesinden çok, son virajı garantiye alacak bir transfer hassasiyetini haklı olarak taşıdığını göstermektedir.
“Bu portredeki oyuncu, bir takım için vazgeçilmez midir?” sorusunun yanıtı net verilmeli, fayda maliyet dengesi korunmalıdır. Gittiği günün koşullarına göre “Fatih’e hayır” görüşü doğru olsa da, gidişat öyle gösteriyor ki, bu transfer gerçekleşecek.
O zaman, Şenol Güneş otoritesi bir yana geçen yılların olgunluk getirdiği inancı, eksilerini kendisi de görüp artıya çevirdiği düşüncesi, tribünlere getireceği hava ve beklentilerin gerçekleşmeme riskinin doğuracağı sorunların da asla gözardı edilmemesi düşünülerek; “Evet” Sonuç: Kabul edilebilir gerekçeler ortaya konulmadan transferin gerçekleşmemesi halinde, her olumsuz skordan sonra tribünler malum slogana sarılacak, ‘keşke’ ifadeleri, bu yönetimle birlikte her zaman anılacaktır.