Genel Kurula doğru

Haberin Devamı ›
Trabzonspor’da 8-9 Aralık, 15-16 Aralık, 8-9 Şubat derken, kullanılacak yeni bir masum dilekçe ya da benzeri bir koz bulunmadığı takdirde Genel Kurul, 9-10 Şubat’ta yapılacak. Her ne kadar, “tüzükte, ertelemeye neden olan konuyla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmamış” olsa da, en azından Resmi Web Sitesi’nde böyle açıklandı.
Sürenin kısalmasına karşın olası adaylar, ertelenen kongre öncesi performanslarına henüz ulaşamadılar. Ancak mevcut yönetim şehirdeki tüm billboardları, Akyazı Projesi posterleriyle süsleyip, en azından Nuri Albayrak’ın aday olup olmayacağı konusunda kafa karıştırdı. Adaylık başvuruları olan 3 kişiden İbrahim Hacıosmanoğlu, çalışmalarını sessiz ve derinden üye bazında birebir görüşmelerle sürdürürken, Sadri Şener ve ekibi, eski yöneticilerle Rizespor maçı öncesi ve maç günü, takıma moral desteği verip gövde gösterisi yaptı. Şener daha da ileri giderek, tüm transfer çalışmalarını yönetime verdirdi. İtibar görmedi. Yetmedi, transferinde yardımcı olacağı sözünü verdiği 2-3 futbolcu önerisi de Ersun Yanal’dan veto yedi. Üçüncü adayın başına gelen talihsiz olay da malum.
Adaylarla ilgili, kalan 10 günlük süredeki çalışmalarını değerlendirip bir yargıda bulunacağız kuşkusuz. Daha önce de söyledik, bir tanım yapacağız, performanslarını bu tanıma uygulayarak adayları değerlendireceğiz:
Trabzonspor, 3-5 maç kazanarak büyüklüğünü tartışmaya açıp, kendini sonradan bir alt kümede bulanlara inat ülkenin şampiyon olmuş 4 Büyük Kulübü’nden biridir. İyi yönetilmelidir. Takımın her daim sürdürülmesi gereken yarışmacı kimliğine karşın, yönetenlerin transferi yaz-boz tahtasına çevirecek, kulübü borç batağına sürükleyecek lüksü olmamalıdır. Yönetenler kendi işyerlerindeki işletmeci mantığından hareketle, gerektiğinde 5-10 milyon YTL’yi rahatlıkla gözden çıkarabilmeli ama yeri geldiğinde 5 yeni kuruşun hesabını yapabilmelidir. Başkan ve Yönetim bir ekip olmalıdır, deneyim temsil kabiliyeti üst düzey olmalı, diğer kurumlarla ilişkilerde güvercin, buna karşın kurumunun haklarını savunmada şahin kimliğine haklı olduğu sürece çekinmeden bürünmelidir.
En önemlisi; seçim kazanma uğruna tutamayacakları sözleri verip, çıtayı yükselterek, sonradan hayal kırıklığı yaşatmamalıdır.