Hakem hataları üzerine

Haberin Devamı ›
Devre arasında yapılan seminerde de bu durum yeterince gündeme geldi, tartışıldı. Ancak olayın, “Hakemler de hata yapar!” savunmasıyla geçiştirilemeyecek bir boyuta vardığı gerçeği göz ardı edildi. Bu nedenle ikinci yarıya yönelik kaygıların tümüyle ortadan kaldırıldığı söylenemez. Bilindiği gibi futbolumuzda dün yeni bir dönem başladı. Haluk Ulusoy, kendi tabiriyle “Bir süreliğine ara verdiği!” görevine geri döndü. Dünkü seçimin sonuçları, futbol adamlarının siyasilere net üstünlüğüyle sonuçlandı denilebilir. Yani Federasyon’un siyasilere yönelik bir borcu söz konusu değil, bağımlılığı da yok. Sırtlarında artık “Başbakan’ın takımı, bakanın bölgesi, bilmem hangi milletvekilinin kartviziti, iktidara yakın kişi, çok oy alınan, çok milletvekili çıkarılan bölgenin takımına kıyak beklentisi” gibi yükler yok. Dolayısıyla aynı bağımsızlığın sağlanacağı MHK’nin bundan sonraki atamalarında daha dikkatli davranıp, hakem hatalarına yönelik önlemlerin daha sert alınması, hata yapana, bedelini kim olursa olsun ödetilmesi konusunda daha cesur davranabileceği kanısını taşıyoruz.İlk yarının hakem hatalarından en fazla mağdur olan takımlarından biri de kuşkusuz Trabzonspor. Transferdeki yanlış tercihlerle, cezalı ve sakat futbolcuların yoğunluğu nedeniyle oluşan kadro zafiyetine hakem hatalarının neden olduğu kayıplar da eklenince Trabzonspor, şampiyonluk parolasıyla başladığı sezanda çok ciddi hayal kırıklıkları yaşadı. Bu durum önce teknik direktör, sonra da yönetim değişikliğine varan sonuçlara ulaştı. Yeni yönetimin taraftara fazla heyecan veremese de gerçekleştirdiği yeni katılımlar, beklenen katkıyı sağlayabilirse özellikle kadro zafiyetinin giderilmesi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Nuri Albayrak ve ekibinin seçim sürecinde estirdiği fırtınayla beklentiye soktuğu taraftarı yeterince tatmin etmese de bu transferlerden Ahmet Şahin’in kalede, Fatih Akyel ve Stepanov’un savunmada, Aykut ve Ferhat’ın orta alanda, Ömer Rıza’nın da forvette rekabete girmelerinin, kadronun verimini de artıracağı rahatlıkla söylenebilir. Thomas Jun’un gitmesi halinde doğacak yeni yabancı kontenjanının iyi bir golcü için kullanılması işin artısı olur.Söze hakemlerden başladık, Fırat Aydınus’la bitirelim. Aydınus, genç jenerasyonun gelecek vadeden isimlerinden biri. Kendisini Trabzonspor’un Kayseri Erciyes ve Diyarbakırspor maçlarında çıplak gözle izledik. Sadece 3 hafta arayla birinde haftanın en kötü, diğerinde de haftanın en kötü ikinci hakemi oldu. Bu durumu ilk yarının en fazla hakem mağduru olan Trabzonspor için doğal kabul etsek de, kendi çapımızda yaptığımız sınıflandırmada, Aydınus ismini, “Gelecekte hakemliğimizin yüz akı olabilecekler” kategorisinden çıkarmak zorunda kaldığımızı belirterek, ikinci yarıdaki performansıyla bu yargımızı değiştirmesini dileyelim.