Arama

Popüler aramalar

İlk zarf tamam!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bilindiği gibi ilk zarfta der ki: İşler kötü gittiğinde, senden öncekileri eleştir, medyayı suçla, yakın çevreni değiştir.” Başkan önce bu işe birlikte başladığı arkadaşıyla yollarını ayırdı. O İspanya’da iki teknik direktörle görüşmek için aldığı randevu saatini beklerken, kendi Türkiye’de Lazaroni’yle sözleşme imzaladı, en büyük destekçisi ve arkadaşı da, durumu medyayla birlikte kulüpten gelen SMS’le öğrendi. Sonra, transfer komitesinden istifa ederken yaptığı açıklamadaki zehir zemberek sözleri, başkan ve muhatapları sineye çekti. Jun eski yönetimin yumuşak karnı ve başını yiyen olay. “Bu olayın sorumlusu benim!” diyen Atay Aktuğ’a, sadece “istifa bedeli” ödeten Jun benzerini, bedeli yarısından az olsa da Djokaj’la yaşamasına karşın, bu olayın gündeme getirilmesinden bazı meslektaşlarımız (!) kadar bile rahatsız değil. Durum böyleyken, ikide bir o olaya atıfta bulunup, “Onların yaptığı hatayı yapmayacağız!” diyerek durumu geçiştirmeye çalışmak şark kurnazlığıdır. Tabi ki yapmayacaksınız, bunun için gittiler, siz geldiniz ama siz de yaptınız.Gelelim medya baskısı olayına: Medya işin sadece takipçiliğini yapıyor. Hiçbir medya mensubunun, kendiliğinden, “Yıldız alacağım, 2 Ocak’ta imzalar tamam”, “Şimdi olmadı, Mayıs’ta bombaları patlatacağız”, “Kampa kadar transferi bitireceğiz”, “Kamp bitmeden yeniler katılacak” diye yazdığını görmedik. Sadece verilen sözlerin anımsatılması, neyin baskısıdır ki! Bütün bunlar açılan ilk zarfın içindekilerdir ve tamamlanmıştır.İkinci zarfta, en büyük koz, yani teknik direktör kozu vardır. Birileri, “Yıldız işini başkana sorun!” diyerek ilginç bir çıkış yapan, başkanın izlemeyi planladığı ancak yetişemediği kampın son antrenmanına, eski futbolcu olan organizatörün elemanını çıkaran Lazaroni’ye ikinci zarfı mutlaka anlatsın. Çünkü açıldığında, görülecektir ki orada, “Teknik direktörü gönder” diye yazıyor. Jun ve Djokaj’ı bile almadığı çift kaleye o genci, başkanına transfer göndermesinde bulunmak için mi yoksa otomobiliyle mihmandarlığını yapan “ağabeylerin ricasıyla mı” aldığını çözemediğimiz Lazaroni’nin “Brezilya Modelinde” böyle bir şey var mıdır bilemeyiz. Ama o “Brezilya Modeli” çalışmanın, özellikle kondisyon açısından sıkıntı yaratacağına, önerdiği Wagner’in performansı ve bonservis durumunun soru işaretleri oluşturacağına ve bütün bunların, ikinci zarfın açılmasını hızlandıracağına yönelik kaygılarımız büyüktür. Üçüncü zarfta yazılanı herkes biliyor zaten.