Arama

Popüler aramalar

Onur'la onur!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Tempolu, yoğun ve yiyecek-içecek açısından doğal gereklerin yerine getirildiği bir yılbaşı akşamının sabahında, gecenin tüm ağırlığını hissettiren bir uyanış...
Yerel ve Ulusal gazetelerle, sanal ortamdaki haber siteleriyle dünyaya, bölgeye ve yerele bakış...
Sonra malum spor ve dolayısıyla futbol ile ilgili gelişmeleri gözden geçiriş...
Fenerbahçe’nin maksimum verim aldığı yabancıların Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’daki “vahim” durumları üzerine yapılan değerlendirmelere hak veriş...
Televizyon kanallarının birinde Edip Akbayram’ın, Nazım Hikmet’in dizelerine hayat verdiği, “Güzel günler göreceğiz, güneşli günler” adlı eseri dinlerken, Trabzonspor özeline iniş... 2007’ye oradan bir göz atış...
“Güzel Günler göreceğiz, güneşli günler!”
Trabzonspor camiasıyla inanılmaz çelişik sözler.
Daha iki yıl önce iki kez üst üste lig ikinciliği sıfatıyla “Gönüllerin Şampiyonu” olup, Fair-play adına bol bol mavi bayrak alır konumundan, bugünler gelmiş bir Trabzonspor’a gönül verenler için, en azından şimdilik bir anlam ifade etmeyen, sıradan sözler bunlar.
Gönüllerin şampiyonundan geçtik, “Kümeye” tezahüratlarının ardı arkası kesilmeyen rakip takım tribünleri.
Yasal boşlukların kullanıldığı ayak oyunlarıyla, Genel Kurul yapılamadığı, gidişatı kapanma riski taşıyan bir süreç. Szymkowiak futbolu bıraktı. Marcelinho geri döndü, artı 250 bin euro bonservis bedeliyle övünülürken, kendisine attığı, biri Eskişehir’e 3 gol için ödenen 1 milyon 300 bin euro unutturuldu, Musampa-Risp kaçtı. Ersen’le rezalet yaşandı. Yattara FIFA’ya gitti. Teknik direktörün ödenmeyen paralarla ilgili antrenmana çıkmama eylemiyle sessiz protestosu ve Yattara gelişmeleri üzerine mali sekreterin, “Hiçbir futbolcuya borcumuz yok” sözünden bir hafta sonra, “Dün itibarıyla tüm borçları temizledik” şeklindeki gururlu açıklaması. Ve 2008’in ilk günü:
4 büyük takımdan biri Trabzonspor. Süper Lig’in 2008 falına bakan astrolog’lar, Trabzonspor için büyük bir tehlikeden haber verdiler: Daha büyük prestij kaybından. Detaylandırmayalım. Yattara ve Risp dönecekler mi? Genel kurul yapılacak mı?
Transfer çalışmaları her sezonki gibi... İsmi üzerine konuşulan, izlenen, seyahat çok, alınan yok. Alınacak mı? Santrafor, oyun kurucu bulunacak mı?
Bir tek Karşıyaka’dan Ümit Milli Onur geldi. Jefferson ne olacak. Jefferson gidemedi, kalırsa ne olacak? Onur’un önünde de o savunma var. Ne yapılacak da, “Onur” kurtulacak!