Arama

Popüler aramalar

Otomatiğe bağladı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Şenol Güneş, adeta otomatiğe bağladı. Henüz kısa sayılabilecek görev süresince çok fazla şey katması mümkün değil doğal olarak. O da risk alarak bir kadro oturttu, onunla devam ediyor. Kazanınca da haklığı pekişiyor. Ne Umut’un saç baş yolduran kaçırdıkları, ne de takımın ikinci yarıda, Ankaraspor’u saymazsak ligin son sırasına demir atmış rakibine karşı aman aman bir pozisyon vermese bile mahkum oynaması da sırıtmıyor. Gökhan’ın Alanzinho’dan haklı olarak beklediği pası alamamasına gösterdiği moda deyimle orantısız tepki de...

İlk yarı Alanzinho’nun şovuyla geçti. Brezilyalı Trabzonspor’a transfer olmadan önce internet sitelerinde yer alan kısa tanıtım filmindeki performansını tam anlamıyla bu yarıda yakaladı. Bu tür derleme görüntülerin bir pazarlama becerisinin ürünü olarak her daim aldatıcı değil, bazen de net fikir verici olduğunu böylece kanıtladı. Bir maestro şefi gibi hücum aksiyonlarını yönetti, oyunu forse etti. İmkan olsa gol ona yazılabilirdi. Bu yarıda aksayan Colman’ın eksikliğini de hissettirmedi pek. Ama ikinci yarıda, rakip kendisine çok yakın oynamaya başlayınca da etkinliği azaldı ve rolünü Colman üstlendi. Oysa ki Ceyhun oyuna girerken beklenti Colman’ın dışarı alınmasına yönelikti. Sonuçta ortaya çıktı ki dışarı alınacak oyuncu ikileminde Colman-Gabriç tercihinden Gabriç, doğru olanıymış.

İkinci yarıda maçın mutlak hakimi tartışmasız Denizlispor’du. Topla oynama yüzdelerinde eminiz ki büyük fark vardır. Ancak kontra çıkışlarla bu yarının da pozisyon zengini Trabzonspor oldu. Ev sahibi ekip bu ataklarda çok çaresiz kaldı. Serkan ve iki kez Umut, mutlak gollük 3 fırsattan skor üretemeyip takımın direnirken zaman zaman panik yaşamasında başrol oynadılar. Zira iki farka ulaşılabilse rakibin hem saha hem de tribün gücünü erken demoralize edecek, çok daha rahat bir galibiyete imza atabilecekti.

Türkiye’de tribünler böyle. Önce bedava bilet isterler. Verilene kadar yönetimi “sahtekar” ilan ederler. Alırlar da. Sonra da onca iyi niyetli çabalarına karşın son saniyeye kadar sonuç kovalayan futbolcuya yönelirler. Bir empati yapalım, kim isterdi dünkü Yeşil-Siyahlı formanın içinde olmayı?