Arama

Popüler aramalar

Panik vakti!

Abone OlGoogle News

“İki görüş var. Biri, 'golcü alınsa şu oturmuş kadro iş yapar' diyor. Diğeri, 'Borç çok, gerek yok' düşüncesinde... Peki hangisine yanlış denebilir”

Haberin Devamı

Trabzonspor’da transfer, özellikle de bir santrfor arayışı, 2 Ağustos kuruluş şenliklerini de, 2 gün sonra oynanacak Süper Kupa Finali’ni de gölgede bıraktı. “Davraz’a katılacak, olmadı Hollanda’ya yetişecek”, “Geç kaldık, ama şu şu nedenlerden ötürü”, “2 Ağustos kesin” falan derken, geldik bugüne.

Bu noktada “Transfer şart” diye bu konuda ısrarlı düşünenlerin savları şunlar:

* Eğer Kingladze alınsaydı, Trabzonspor 96 sendromunu yaşamazdı. İş Fenerbahçe maçına kalmaz, itiraf ettiği üzere Ali Şen, o malum taşı tepe tepe kullansa bile şampiyonluğu Trabzonspor’un elinden alamazdı.

* Eğer Anortosis Famagusta maçlarından önce bir golcü alınsaydı, Trabzonspor, tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde oynama şansı elde ederdi.

* Eğer Zurawski transferi gerçekleşseydi Trabzonspor; Yattara, Szymkowiak, Fatih, Gökdeniz’li kadrosuyla o sezon şampiyon olabilir, 20 bini aşkın taraftar, Cem Papila’nın kararlarını ve Federasyonu protesto için değil, yanlarına bir 20 bin kişi daha katar, şampiyonluğu kutlamak için Trabzon sokaklarını arşınlardı.

Haberin Devamı

Bir transferin her şey olmadığını iddia eden ve bu konuda tavizsiz olanlar ise farklı, somut verileri kanıt gösteriyor:

* Golcü sıkıntısı çekilen dönemde alınan Augustine, bir kupa maçında attığı tek golle sezonu kapadı. Bedava elden çıkarıldı.

* Büyük umutlarla alınan ama geç transfer edildiği için Anorthosis Famagusta maçlarında tribünde oturan ülkesinin gol kralı Tomas Jun, gol bile atamadı. Transfer taksitleri neredeyse o futbolu bıraktıktan sonra bitirildi.

* Süper Lig’in gol kralı Gökhan Ünal bile Trabzon’da tutunamadı, yarı fiyatına Fenerbahçe’ye verildi.

* Kolombiya Ligi’nin Dünya dördüncüsü gol kralı Teofilo’nun durumu ortada.

* Sadece bu transferlerin bonservis ve kendi maliyetleri, neredeyse şu anki toplam borcun yarısını karşılar.

Makul olan transfer yanlıları, “Bir golcü alınabilse şu oturmuş kadro ligde iş yapar” diye düşünüyor.

Makul karşıtlar ise “Kulübün borcu çok, yeni bir transfer hamlesiyle bunu artırmanın gereği yok” görüşüne sahipler.

Hangi görüş sahibine çok net biçimde “yanlış düşünüyorsunuz” diyebilirsiniz?

“Makukula olmadı, Panteliç’te menacer pürüzü, filancı kokainman çıktı, birine para yetmedi, diğeri şehri beğenmedi vs...“ denile denile bugüne gelindi.

Son Şampiyon Bursaspor’un neredeyse takımın yarısını yenilediği şu dönemde yönetenlerin de itiraf ettiği gibi çok geç kalındı. Şimdi beklentiye sokulan taraftarın baskısı haklı olarak arttı. Kombine, taraftarlık anlayışıyla bağdaşmaz biçimde transfere bağlandı.

Yani şimdi panik zamanı ve unutulmamalı ki panik yanlış yaptırır.

Önerimiz, panik yapmadan, yeni bir macera peşinde koşmamaktır. Kaldı ki olası bir transfer, hazırlık dönemi geçirmedi, kritik maçlara yetişmeyecek... Bu konuda alınacak karar ne olursa olsun, yandaşı kadar karşıtı olacak. İşin kötüsü de Şenol Güneş’in son mülakatında saklı:

Forvet olmayınca, bir de kamuoyuna ilan edilince, yönetim de baskı altında kaldı. Panik ve telaş başladı. Bir adam lazımdı. Forveti ilan ettik. Forvetin olmaması, eldeki oyuncuları da olumsuz etkiliyor. Şu anda en büyük sıkıntımız bu... Fakat şimdi şöyle düşünüyorum olmadıysa olmaz. Olmadı diye hata yaparsak da kötü. Futbolcu performansıyla iyi çıkmazsa bu sefer hem para kaybedeceğiz hem zaman hem de oyuncuyu kaybedeceğiz. ‘Ya buna para verdik oynatmamız lazım’ diye düşünmeyelim. Bu yanlış. Benim korkum orada.” Bizim de!

Haberin Devamı