Arama

Popüler aramalar

Revize edilen hedef!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun görevi devraldığı dönemin koşulları göz önünde bulundurulduğunda, zor zamanların az hasarla geçildiğini söyleyebiliriz. 1461 Trabzon takımıyla ilgili uygulamaları, yeni olmanın heyecanıyla yapılan tartışılır teknik adam tasarrufları, fayda-maliyet dengesini tutturamayan transfer girişimleri gibi icraatları, istifa eden iki yöneticinin son açıklamalarında sıraladıkları başta iki-üç kişilik icra komitesinin yönetimi dışladığı iddiası olmak üzere diğer gerekçeler, notun ‘başarılıdan’, ‘kısmen başarılıya’ düşmesine neden olsa da, geleceğe yönelik beklentilerin karamsar bir tablo içermediği söylenebilir.

200 günlük icraatlar

Bunda; ilk 200 güne sığdırılan icraatlar arasında yer alan UEFA Kriterleri’yle ilgili görüşmelerin korkulandan daha iyi sonuçlanmasının, Ziraat Bankası’ndan sağlanan krediyle, ‘yüksek faizli kredilerin adeta yeniden yapılandırılmasının’ ve buradan sağlanan nakitle icralık dosyaların kapatılmasının rolü büyük. Bir sosyal paylaşım yüzünden birinin katlandığı bilinen bonservis bedeli dışında genel olarak gerekli bölgelere uygun maliyetlerle yapılan transferler (buradaki bir önemli yanlışın, oyuncuların üst düzey olarak lanse edilip beklentilerin yükseltilmesi olduğunu belirterek devam edelim), Ersun Yanal’ın kadrosunda düşünmediği yüksek maliyetli oyuncuların en azından bir kısmının gönderilmesi ve forma reklamı gibi icraatlar da artı puan sağladı. Şu an için camianın, Akyazı Kompleksi ya da stadyumunun isim hakkının arzulanan düzeyde bir miktara satılması ve şişkin kadronun ideal sayıya düşürülmesi yolundaki beklentileri gerçekleşirse, Usta ve ekibi, firelerine rağmen şimdilik geçer not alacak.
Lucescu konusu...

Ancak Muharrem Usta’nın puanını bizim gözümüzde artıran unsur daha farklı. Zira yukarıda saydıklarımız bir başkan ve yönetimin yapması gerekenler. Asıl üzerinde durulması gereken konu Usta’nın kimilerine göre ‘geri adım’ olarak nitelendirilen ve sonucu baştan belli faturası belirsiz olası bir macerayı önleyen iki önemli manevrası. İlki Lucescu’nun getirtilmesine yönelik kamuoyunda oluşan ve kendisinin seçim öncesi sadece bir ‘temenniyle’ oluştuğunu söylediği beklenti. Kapris yapmadan Trabzonspor gerçekleriyle hareket etmesi gerekiyordu. O da öyle yaptı.

‘Şampiyonluk’ dedi ama

İkincisiyse ‘50. yılda şampiyonluk’ söylemi. Trabzonspor’u yönetenler de, yönetime muhalif olanlar da ve en önemlisi camiayla taraftarlar da biliyor ki; 50. yılda şampiyonluk hedefi, gerçekleşme olasılığı yüksek bir beklenti değildi. Başkan Muharrem Usta’nın seçim öncesi, bir taraftar ve bir başkan adayı olarak düşlediği, ya da olmasını arzuladığı diyelim, önce yakın çevresiyle, sonra da medya yoluyla camiayla paylaştığı ‘50. yılda şampiyonluk’ sloganını bir vaat olarak almamıştık zaten. Bu nedenle Usta’nın bu ‘yüksek beklentiyi’ de yıllara yayması, hem kendisinin kredisini yükseltti hem de ‘üçüncü Trabzonspor döneminin’ bütününü kariyerine uygun bir dereceyle tamamlama gayretindeki Ersun Yanal’ın işini kolaylaştırdı.

Geri adım değil

Kaldı ki, kurumun içinde bulunduğu koşullarla resmen yüzleşildikten sonra, gerçekleşmediği takdirde ciddi travmalar yaratacak, bunu ‘vaad’ olarak algılayanlarda; ‘vur kır parçala, bu maçı kazan’ sloganını ‘vur kır parçala bu yönetimi gönder!’ moduna sokacak beklentiyi, ‘biz bu kadarını da beklemiyorduk’ ya da ‘bilseydik bu işe girmezdik!’ gibi beylik sözlerle küçültmek kolay değildi zira...

Bu nedenle ‘Arkadaş, ‘50. yılda şampiyonluk’ gibi bir vaadimiz, -hadi ‘telaffuzumuz’ diyelim- oldu ama bu süreyi uzattık, gerçekler ortada. Birkaç yıl içinde yeni yapılanmayı tamamlayıp asıl
amaç için birlikte mücadele edelim!’ anlamını içeren hedef revize edilmesi olayını ‘geri adım’ olarak değil, ‘ustaca ve doğru bir manevra’ olarak gördüğümüzün altını çizmek isteriz.