Suç ve ceza!

Haberin Devamı ›
Hakem atladığında ise Yattara çıldırıyor ve cezayı kendi veriyor. Tıpkı dünkü gibi. Yattara’ya yapılan da, devam kararından sonra Yattara’nın hareketi de faul. Topsuz oyunda didişme sahalarımızda sık görülen cinsten. Ama Gineli oyuncunun Tufan’ı yüzünden itmesi de Tufan’ın kendini acılar (!) içinde yere bırakması da etik değil. Hareket sarı kartlık, ikisine de. Kırmızı kartı hak etmese de Yattra’nın hareketi, hem bu maçı zora sokmak hem de Galatasaray karşısında takımını yalnız bırakmaya neden olacak harekete zemin hazırlamak açısından ‘ağır’ cezalık.İki hafta önce hak ettiği kırmızı karttan, İsmet Arzuman’ın, Celil’le ‘kişisel hesaplaşması’ yüzünden kurtulan Johana, Ömer Rıza’nın bileğine bilerek ve isteyerek bastığında kırmızıyı hak etmişti, sarıyla geçiştirdi. Tam, “Bu oyuncu birinin ayağını kırmadan kırmızıyı görmeyecek” dediğimiz anda ikinci infazı yaptı ve atıldı. Dakika 57 ve skor 1-1, takımını iyi oynarken eksik bıraktı, yenilgiye zemin hazırladı. Ama ilginçtir, bütün bunlara karşın alkışlarla soyunma odasına gitti.Cem Deda’nın “iyi yönetim gösterdi” dememize engel olan bir hatası da, Trabzonspor ceza alanı içinde Tayfun’un, kaçırmaya çalışsa da havadaki eliyle topun temasını tespit edememesi oldu.Ersun Yanal, oyuna gerektiği zamanlarda iyi müdahale etti. Johana atıldığında savunmayı takviye etti. Yattara atıldığında yenik durumda olduğu için forveti beşledi. 3 oyuncu değişikliğinin de anlaşılır, çok net amacı var yani. Hodziç ne yaptı? Çok aksayan Tayfun’u ısrarla oyunda tuttu. Orta alana taze kan için Adem’ı sokarken, örneğin kötü günündeki Djokaj yerine iyi mücadele eden, galibiyet golündeki katkısıyla da moral bulan Ferhat’ı tercih etmesi. Yattara’nın yokluğunda çok iyi olmasa da top tutan tek oyuncu olan Szymkowiak’ı uzatmayla 7 dakika kala oyundan alması. Ne amaçla yapıldı, anlaşılamadı.