Trabzonspor'un dünü!

Haberin Devamı ›
Gerek göreve geliş ve gerekse seçim sonrası süreçte Trabzonspor’un mevcut yönetimiyle ilgili “öngörülerimizi”, başkan, ekibi ve yakın çevresinin organizasyonuyla “önyargı” olarak nitelendirenleri bir kenara koyuyoruz. Kuruma, hiçbir çıkar gözetmek ve beklemeksizin tamamen renk aşkıyla bağlı olan herkesle bugün gelinen noktada aynı kaygıları taşıdığımızın altını çizelim.Başkanın, Divan Genel Kurulu’nda, “doğru yaptıklarını” söylediği ancak, “sadece dünya görüşlerimiz farklı diye eleştirildiğini” iddia ettiği icraatlarının kurumu getirdiği durumu, kendisiyle aynı görüşü paylaşan kişilerin dikkatine sunuyoruz:Trabzonspor, tarihinde 2.lig de dahil hiçbir dönemde 7 haftada bir puan almakla yetinecek konuma düşmedi.-Belki bu durum, göreve geldiği gün kendini göreve getirenleri yüceltmek adına olacak, kadroyu yeterli bulduğunu söyleyen Ziya Doğan’ın kariyeri için bile söz konusu değildir.-Trabzonspor, sistemli biçimde takımı taraftardan kaçırma amacı güdülen ve bu nedenle Fenerbahçe maçında tribün uygulamalarıyla sahanın kapatılmasını sağlama çabasındaki yönetimin amacına ulaşması halinde, seyircisiz ya da tarafsız sahada oynamak zorunda kalabileceği Ankaraspor maçını kazanamadığı takdirde, son üç takımdan biri olarak ilk yarıyı kapayacak.Yönetim paramparça: Başkan ve adamları, Asbaşkan ve adamları, 2. Başkan ve adamları. Yönetim dışındaki genel kanı şu: “Başkan diyor, Asbaşkan diyor, ikinci başkan diyor, adamları uyguluyor.”Takım paramparça: Asbaşkanın futbolcuları, 2. Başkanın futbolcuları, Ziya Doğan’ın futbolcuları ve bağlantısızlar, sadece işini düşünenler. Bir ayrıntı daha: Asbaşkanın teknik direktörü gitti, şimdi o ve adamları ikinci başkanın teknik direktörünün gönderilmesi için baskı yapıyor. Durumu 1-1 yapacaklar!Bir iddia: Grup adamı bazı futbolculara, el altından ödeme yapılıyor. Takımın çoğunluğu Ağustos’tan beri maç başı ücretlerini bırakın maaşlarını dahi alamadı. Sözleşmeyi iyi yapan özellikle yeni yabancı yıldızlar hiçbir şeye karışmıyor. Paralarını takır takır alıyor.Küme düşme hattına sadece bir puan yakınlıkta, lider Fenerbahçe’ye 18 puan uzaklıkta olan Trabzonspor’un neden bu duruma düştüğü bu verilerle anlaşılıyor. Şimdi 18 futbolcu alıp 19 futbolcu göndermelerini, 2 aylık teknik direktöre kaptırdıkları onca parayı, sona erdirdikleri kurumsallaşma çalışmalarını, kurumu kendilerine yakın kişilerle yönetme çabalarını bir kenara bırakalım. Yayıncı kuruluştan, reklam, kombine satışı, hasılatlar ve de Fatih Tekke’nin bonservisinden gelen yaklaşık 40 milyon YTL, artı son Divan Genel Kurulu’nda dile getirilen 22 milyon YTL’lik açıkla birlikte bütçenin ulaştığı 60 milyon YTL’yi (60 trilyon lira) ve ortaya çıkarılan kadroyu da dikkate almayalım. Sadece yukarıda saydığımız nedenler bile bu idari ve teknik kadronun Trabzonspor’u düzlüğe çıkarmasının olanaksız olduğunun kanıtı değil midir? Bütün bunlar ortadayken, iddialara göre taşra kasabası takımlarında yapılan uygulamalarla, kombine bilet ve maddi destek sağlanarak susturulan bazı gruplar, futbolcuları hedef alıp üzerlerine gidiliyor, otobüs taşlanıyor. ...Ve hala, “Başkana bir şans daha vermek gerek, kendi listesini yapsın devam etsin” diyenler oluyor. Onların ve de yönetim kurulu toplantılarında 3 kişinin pazarlıklarıyla oluşmuş ve çoğunlukla da uygulanma aşamasına gelmiş kararları, onaylama dayatmasıyla el kaldırıp - indirmekten başka iş yapmayanların amacı nedir bilemiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var ki bu idari ve teknik kadroyla geçen her gün, Trabzonspor’un dününü aratıyor.