Trabzonspor'un itibarı

Haberin Devamı ›
Trabzon şehrinin imaj açısından çok sıkıntılı bir süreçten geçtiği döneme rastlayan ve Trabzonspor imajını da tartışmaya açan yanlışı ortadayken, söz konusu yönetici, kamuoyundaki tüm beklenti ve özellikle de yönetimindeki “üst düzey” taleplere karşın, görevine devam ediyor.Bütün bu gelişmelerin rahatsız ettiği bir grup eski yönetici de, bir toplantı yapıp bildiri yayınladı. Başkana bir çağrı yapıldı ve denildi ki özetle: Sizlere Trabzonspor’un değerlerini emanet ettik. Bu değerleri korumak uğruna lütfen gerekeni yapınız. Kulübümüzün Başkanı olarak öncelikle ve ivedi olarak olaya karışan Yönetim Kurulu üyenizin istifasını sağlayınız, sonrasında bu iki arkadaşımızı barışmaları için bir araya getiriniz.” Toplantıya katılanlardan öğrendiğimiz kadarıyla, oradaki konuşmaların özüyle çelişen bildiride eksikliğini hissettiğimiz bir konuya özellikle dikkat çekmek istedik.Daha bir yıl öncesinde deplasmanlarda oynanan maçlarda Trabzonspor’un şampiyonluk mücadelesine atıfta bulunan sloganlar atılır, rakip tribünler bu söylemlerle Trabzonsporlu’ları demoralize etmeye çalışırdı. Şimdi ise atılan slogan şu: “Trabzon Kümeye!” İtibar kaybı açısından hemen her Trabzonsporlu’yu rahatsız eden bu durum, nedense bildiride yer bulmadı. Söz konusu yönetici istifa edip, kafa attığı kişiyle barıştırılırsa itibar sorunu çözümlenmiş olacak. Trabzonspor’un adının küme düşme potasında anılmasına neden olanlar “devam” yani!. “Önce yöneticiyi istifa ettir, sonra da barıştır?” diyorlar, bu kadar basit demek ki itibarın kazanılması. Şimdi bildiriyi kaleme alanlara soralım: Toplantıda “iki arkadaşınızın” birlikte Disiplin Kurulu’na sevkinin talep edilmesi görüşü ağırlık kazanmamış mıydı? Neden yazılmadı? Trabzonspor’un dünyaya rezil olmasını sağlayan “bordo mavili formayla kat görevlisine taciz” olayında, söz konusu futbolcunun kulüple ilişkisinin kesilmesine yönetimi yıkma bahasına karşı çıkanlara, bu kulübün başkanına Divan Kurulu Üyeleri huzurunda en ağır hakaretleri yapanlara tepkiniz neydi? O zaman bu kulübün itibarı yara almamış mıydı? Siz bir kişinin itibarının peşine koşuyor olmayasınız!İstifa konusuna gelince; burada herkes kendi hesabını yapıyor. Yönetimin “A Takımının” bu sorunun çözümüne ilişkin farklı bakış açıları, sadece, güç dengelerini bozacak yedek liste sıralamasıyla izah edilebilir. Yani bu işin itibarla mitibarla ilgisi yok, ne içeride ne dışarıda.