Yunanistan kazandı!

Haberin Devamı ›
Bu maçı kazanamamak kaybetmek demek. Günün konusunu yeniden Hakan Şükür tercihi yapmak demek. Ersun Yanal kendisini kadroya almamakla hata yapmadı. Kanıtı; Türkiye grubun en golcü takımı. Fatih Terim de, UEFA Kupası’nı birlikte kazandığı eski oyuncusuna güvenerek kendi doğrusunu uyguladı. Ama Hakan formsuz. İnanılan bir umut mu, yoksa Ersun Yanal’a inat mı? Takdir kamuoyunun. Ama dünkü performansı gösterdi ki, bu iş inatla olmayacak. Hakan önde, Fatih arkada. Fatih’in de etkinliği azaltıldı.Ersun Yanal’a inat; Hasan Şaş ve Alpay da vardı. Hasan Şaş solda, Yıldıray sağda sürekli top ezdi. Savunma bir alem. Alpay ağır, Ümit Özat’ın arkasına atılan her top tehlike. Danimarka organize bir ekip. Takım oyunu mükemmel. Fizik gücü yüksek ve çabuk. Basit futbol oynuyorlar. Topu kaptıklarında herkes çok çabuk görev bölgesine dönüyor. İleri bakmaya gerek yok herkes kimin nerde olduğunu biliyor. Bu duruma ilk yarıda önlem alınamadı ve gol geldi.Okan ve Hüseyin tercihleri ilk yarıdaki yanlışları bir nebze sildi. Danimarka savunmasının asistliğiyle çok erken gelen Okan’ın eşitlik golü ümitleri yeşertti. Gerçi bir iki ciddi pozisyon da verildi ama Tümer serbest vuruşla çok şeyi değiştirdi. Sonra yeni yanlış; hani en iyi savunma hücumdu. Tümer moral kazanmış, iyi top saklıyor ve yapıyor. Al onu oyundan, çekil savunmaya. Ne gerek var. Danimarka şaşkın, gitsene üzerine. Gitmesen o gelir ve son saniye şoku yaratır insana. Şimdi ayıkla pirincin taşını!