‘’‘Spor, teknolojiyle birlikte çok hızlı gelişiyor‘’
Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, sporun teknolojiyle birlikte çok hızlı geliştiğini söyleyerek, “Ayrıca çeşitlenmeye ve geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Yeni ve akıllı teknolojiler hem spor yapan hem de sporu takip edip, izleyen kişilerin deneyimini zenginleştiriyor” dedi. Teknosa olarak kuruldukları günden bu yana, spora ve sporcuya destek verdiklerini belirten Gürcan, “Sporun içinde yer almanın markamıza değer kattığına inanıyoruz. Dinamizm, eğlence, heyecan yaratma yönleriyle teknoloji ve spor birbirine çok benziyor, birbirini besliyor” diye konuştu. Gürcan, şöyle devam etti: “Biz Türkiye’de bir taraftan çok sevilen sporları desteklerken, diğer taraftan müşterilerimizin spor yaparken arzu ettikleri deneyimi yaşaması ve spor izlerken keyif alması için gereken ürünleri sunuyoruz. Bu ürünlere olan talep de her geçen gün artıyor. Türkiye’nin lider teknoloji perakende şirketi olarak, 10 yıla yakın bir süre A Milli Futbol Takımı’na Resmi Teknoloji Tedarikçisi olarak sponsor olduk. Basketbol ve voleybola destek verdik. Günümüzün en popüler spor başlıklarından ‘geleceğin sporu’ olarak adlandırılan Espor branşına da henüz bu kadar popüler olmamışken destek vermeye başladık.”
Desteğe devam
Teknolojinin spora, sporun da teknolojiye ivme kazandırdığını kaydeden Gürcan, “Spora, özellikle de gelişmekte olan dallara destek vermeye devam etmeyi planlıyoruz” dedi. Gaming sektörünün hem dünyada hem Türkiye’de çok hızlı büyüdüğünü dile getiren Gürcan, şunları söyledi: “Buradaki potansiyelden hareketle, ilk olarak 2014 yılında Türkiye’nin Espor sektöründeki önemli temsilcilerinden League of Legends şampiyonluk Ligi’ne sponsor olduk ve 3 yıl boyunca destekledik. Bu alanı ilk fark eden markalar arasında yer almanın verdiği deneyimle, birçok önemli Espor etkinliğine dahil olarak oyun severlerle buluşma imkânı bulduk. Bu yıl, Espora dair farkındalığı da artıran özel bir kampanya hazırladık. Oyun oynamayı seven gençlere destek verdik. Çok yakında dünyanın en büyük Espor organizasyonlarından ESL One’ın yayınını Türkiye’deki Espor izleyicilerine ulaştıracağız. Ülkemizde bu konudaki organizasyonlara destek vermeyi sürdüreceğiz.”
‘Preo’ya yenilikler katmaya devam edeceğiz’
Bülent Gürcan, bu yılki hedeflerini ise şöyle anlattı: “Deneyime önem veren, kolaylık ve erişilebilirlik odaklı yeni nesil tüketiciler için işimizi dönüştürmeye, geliştirmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede tüketicinin değişen ihtiyaçlarını anında anlama, analiz etme ve öngörme becerilerimizi geliştiren veri analitiğine önemli yatırımlar yapıyoruz. 2018 yılında omnichannel konusunda Teknosa.com altyapısını tamamen yenileyip, kanallar arası entegrasyonu ileri seviyeye taşıdık. Bu yıl, omnichannel modelimizi derinleştirmeyi sürdürüyoruz. Müşterilerimizin alışveriş yolculuğunu ve süreçlerimizi analiz edip, işimize değer katmaya odaklanıyoruz. Mobil iletişim hattımız Teknosacell’e, ürün çeşitliliğini sürekli geliştirdiğimiz ve erişilebilir fiyatlarla müşterilerimize sunduğumuz kendi özel markamız Preo’ya yenilikler katmaya devam edeceğiz. Bu yıl, 30 milyon TL seviyesinde yatırım yaparak yüksek katma değer üretmeyi hedefliyoruz.”
‘Sporseverlerin giyilebilir cihazlara ilgisi artıyor’
Sporseverlerin özellikle giyilebilir cihazlara olan ilgisinin gün geçtikçe arttığını vurgulayan Bülent Gürcan, şu bilgileri verdi: “Adım ölçer ve yakılan kaloriyi gösterme özelliğinin yanı sıra kalp atış hızı, tansiyon ölçme ve uyku izleme fonksiyonlarıyla günlük hayatın en büyük yardımcısı olan akıllı saatlere talep oldukça yoğun. 2016-2018 yılları arasında bu ürün grubunda yüzde 250’lik bir satış büyümesinden bahsetmek mümkün. Spor yapanların çokça tercih ettiği mikrofonlu kulaklıklar da yüzde 50’nin üzerinde bir satış artışıyla öne çıkan ürünler arasında yer alıyor. Gelişen teknoloji ile spor ve sağlıklı yaşam trendi de iç içe geçiyor. Bu, tüketici talebine de yansıyor. Örneğin kişisel blenderlar son 2 yılda yüzde 100’ün üzerindeki büyüme gösterdi.”
‘Herkes için ürün çeşitliliğimizi artırmak’
Esporun dünyayı kasıp kavuran bir trende dönüştüğünü anlatan Bülent Gürcan, şöyle devam etti: “Bunun yansımasını gaming ürünlerinin satışlarından da görüyoruz. Özellikle oyun bilgisayarları ve tamamlayıcı aksesuarlar çift haneli büyümelerle toplam bilgisayar sektörünün gelişimine katkı sağlıyor. Spor izlemeyi sevenler ise spor karşılaşmalarının keyfini doyasıya çıkarabilecekleri, büyük ekranlı televizyonlara, mobil cihazlara yöneliyor. Bu kategorilerde, uzmanlığımızla müşterilerimize rehberlik ediyoruz. Hedefimiz, sporla iç içe olan herkes için sunduğumuz ürün çeşitliliği ve mağazalarımızdaki özel deneyim alanlarıyla, ilk başvurulan adres olmaya devam etmek.”
‘’‘E-sporun geleceğine inanıyoruz'‘’
E-sporun dünyada çok hızlı geliştiğini söyleyen Esas Ventures’ın Kurucu Ortağı Fethi Sabancı Kamışlı, “Artık dijital bir eğlenceden öte global bir pazara dönüştü. Esas Ventures olarak fokus alanlarımızdan biri de E-spor” dedi. Kamışlı, “Bu pazarın globalde 1 milyar doları geçmesi bekleniyor, geçen seneye göre yüzde 27 artış var” diye konuştu. E-spor’un en popüler olduğu ve en iyi oyuncularının yetiştiği ülkenin Güney Kore olduğunu belirten Kamışlı, “Avrupa’da da E-spora olan ilgi artarken, Schalke 04, Paris Saint Germain gibi ünlü futbol kulüpleri takımlar kurup, bu sektöre yatırım yapmaya başladılar. Intel, Coca-Cola, Vodafone, Red Bull vb. şirketler takımlara ve organizasyonlara sponsor oluyor. Böylece E-sporun yayılma hızı artıyor”diye konuştu.
‘Sektör gelişiyor’
E-sporun, Türkiye’de de kurumsallaşmaya devam ettiğini ifade eden Kamışlı, şu bilgileri verdi: “Aslında ülkemizde futboldan sonra en çok E-spor karşılaşmaları izleniyor. Sponsorların giderek desteklerini artırdıklarını, yapılan turnuvalara gençlerin büyük ilgi gösterdiğini görüyoruz. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gibi köklü spor kulüplerimizin E-spor takımlarını oluşturması da bu ilginin artmasına etken. Aynı zamanda sektörün gelişimini sağlıyor. 2018 yılında Türkiye E-spor Federasyonu’nun kurulmasıyla birlikte ülkemizdeki E-spor çalışmaları ivme kazandı. Ülkemizde 4-5 sene önce bilgisayar oyunu olarak bakılan kavram artık aileler tarafından da ciddiye alınıyor. Ebeveynlerin bu konuda çocuklarına özel ders aldırdığını görüyoruz.”
‘Sektörü ve girişimcileri yakından takip ediyoruz’
Esas Ventures olarak Flank Esports adında bir girişime yatırım yaptıklarını belirten Fethi Sabancı Kamışlı, “Flank, e-spor takımlarını, karşılaşmaları, maç ve sonuçları vb. takip etmeyi sağlayan bir uygulama. Kullanıcı oranları hızla yükseliyor. Bu girişimcimizi hem Türkiye’de hem de globalde olabildiğince desteklemeye çalışıyoruz” dedi. Kamışlı, “E-sporun, dünyada ve ülkemizde hızla gelişmeye devam edeceğine inanıyoruz. Bu bağlamda sektörü ve girişimcileri yakından takip ediyoruz. Yatırım kriterlerimize uygun girişimler olduğunda elimizden geldiğince katkı sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Yeni nesil spor’
E-sporun, en basit anlatımıyla bazı bilgisayar oyunlarının profesyonel liglere katılan profesyonel oyuncular ile oynanması olduğunu söyleyen Fethi Sabancı Kamışlı, şöyle devam etti: “Bir oyunun E-spor olabilmesi için profesyonel lig olması gerekiyor. E-spor ile normal oyunlar arasındaki farkı şöyle anlatabiliriz. Halı sahada oynanan bir futbol var bir de Süper Lig’de oynanan futbol var. E-spor, oyunların profesyonel sahnesi olarak düşünülebilir. E-spor, dijital ortamda oynanan, geleneksel sporlarla karşılaştırıldığında tesis/ekipman vb. bakımından büyük finansal kaynak gerektirmeyen bir alan. Ve buna, dünyanın her bölgesinde oynama imkânı bulunan, bireysel ve/veya takım halinde rekabete açık, özellikle genç kitlelerce tercih edilen yeni nesil spor diyebiliriz.”
‘’'Spor giyim, sokak modasının bir parçası halinde geldi'‘’
Spor perakende pazarının büyüdüğünü söyleyen Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Bal, “Son birkaç yıldır spor giyim ürünleri, spor salonlarında kullanılan ürünler olmaktan çıkıp, sokak modasının bir parçası haline gelmeye başladı” dedi. Bal, “Türkiye’de genç nüfus oranının yüksek olması, son yıllarda daha da artan sağlıklı yaşam bilinci, koşu, yürüyüş, fitness, pilates, yoga gibi farklı spor dallarına ilginin artması ile spor ürünlerine olan ilgi de artıyor” diye konuştu. Uzun yıllardır sektörde olan spor giyim markalarının yanı sıra tekstil perakendeciliğinde olan birçok yerli ve yabancı markanın ‘spor koleksiyonlarını’ tüketicilerle buluşturmaya başladığını belirten Bal, “Bu, spor farkındalığı yaratmak, spora teşvik etmek adına oldukça olumlu bir durum. Ayrıca, tüketici de artan bu çeşitlilikte kendi zevkine, bütçesine ve performansına uygun ürünleri rahatlıkla bulabiliyor” dedi.
Ortak projeler...
Dünyaca ünlü spor markalarının Türkiye’deki stratejik iş ortağı olduklarını kaydeden Bal, şöyle devam etti: “Bu markaların global projelerini tüketicilerimizle buluşturuyor, aynı zamanda Boyner’e özel projeler gerçekleştiriyoruz. En son olarak, adidas’ın global bir sosyal sorumluluk hareketi olan ve denizlerdeki plastik atık kirliliğine dikkat çeken ‘Run For The Oceans’ projesine Boyner Şaşkınbakkal önünde başlayan bir koşu ile destek olduk. Proje kapsamında sporseverlerin koştuğu her bir kilometre için adidas tarafından denizlerin temizliği için bağış yapılıyor.”
Stil danışmanlığı projesi
Geçtiğimiz günlerde, Boyner İstinye Park’ta İstanbul Moda Akademisi iş birliğinde bir başka projenin startını verdiklerini ifade eden Bal, “Stil danışmanları mağaza içinde kurulan özel bir alanda müşterilerimize stil danışmanlığı hizmeti veriyor. Güncel spor modası trendlerini, müşterilerimizin stil ve beğenilerine göre yorumlayıp onlara en uygun kombinleri sunuyor” diye konuştu.
'Outlet etkinlikleri son dönemde oldukça trend'
Outdoor sporlar ve hafta sonları gerçekleştirilen outdoor etkinliklerinin son dönemde oldukça trend olduğunu anlatan Ahmet Bal, şunları söyledi: “Biz de Boyner olarak bu trende, güçlü outdoor marka karmamız ve bu markaların zengin ürünleriyle eşlik ediyoruz. Çok sayıda outdoor markası, spor reyonlarımızda yer alıyor. Sıcak yaz döneminde de müşterilerimizin deniz sporları ve deniz tatili ihtiyaçları için tercih ettikleri bir destinasyonuz.” Bal, şöyle devam etti: “Boyner spor kategorisi olarak bu alandaki yenilikleri takip ediyor, müşterilerimizin beklentilerini de dinleyerek koleksiyonlarımızı sürekli yeni ürün ve markalarla yeniliyoruz. 2019 yılı ilkbaharyaz sezonu itibariyle bir ilke imza atarak National Geographic markasının tekstil ve ayakkabı koleksiyonunu müşterilerimizle buluşturduk. Önümüzdeki kış sezonunda yeni marka ve ürün grupları ile müşterilerimizin karşısında olacağız. Türkiye’de sadece Boyner’de yer alan AÈropostale markası da bu yıl müşterilerimizin alışveriş deneyimini zenginleştiren önemli markalardan biri oldu.”
'Spor ayakkabı ciro şampiyonu oldu'
Kadın, erkek ve çocuk koleksiyonlarının yer aldığı spor kategorisinin, tüm mağaza satışları içinde yüzde 30’un üstünde bir paya sahip olduğunu kaydeden Ahmet Bal, şu bilgileri verdi: “Ve her geçen sene büyümesini artırıyor. Yaz sezonlarında bu pay yüzde 40’ların üzerine çıkıyor. Bununla birlikte her yıl çok ciddi büyümelerle ilerlediğimiz e-ticaret satışlarında spor ve denim kategorimizin payı yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. En son Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz Çılgın Kelebek kampanyamızda ciro şampiyonu yüzde 166 büyüme ve 48 bin çift satış adedi ile spor ayakkabı oldu.”
'Yıllık denim pantalon satışımız 1,25 milyon adedin üzerinde'
Rahatlığı nedeniyle tercih edilen denimin de spor kategorileri içinde oldukça önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Ahmet Bal, şöyle devam etti: “Eskiden çoğunlukla hafta sonları tercih edilen denimin artık ceket ya da gömleklerle, bazen şık payetli bluzlarla kullanımını hayatın her anında, sıklıkla görmek mümkün. Biz de Boyner olarak, kurulduğumuz günden bu yana hem dünyadan hem de ülkemizden ünlü birçok denim/sokak giyim markasının koleksiyonlarını zengin bir seçki ile müşterilerimizle buluşturuyoruz. Denim markalarının ve koleksiyonlarının toplam yetişkin giyim ürünleri içinden aldığı pay yüzde 30’un üzerine çıkmaya başladı. Yıllık denim pantolon satışımız 1,25 milyon adedin üzerinde. 2018 yılı sonunda denim satışlarımızda yüzde 30’luk bir büyüme elde ettik.”
‘’'Spora destek olmayı sürdüreceğiz'‘’
Mercedes Benz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, milli takımlara araç temini ve ulaşım anlamında destek verdiklerini söyleyerek, “Yıllardır farklı spor dallarında farklı türde filo araçlarının teminini sağlıyoruz. Spora, imkanlarımız dahilinde destek olmayı sürdüreceğiz” dedi. Mercedes-Benz Türk olarak Türkiye’de 52 yıldır faaliyet gösterdiklerini belirten Sülün, “Bu süre zarfında ülkemize sağladığımız üretim, istihdam ve ihracat gibi faydaları milli takımlarımıza destek olarak sürdürmek istedik. Bu bağlamda da 23 yıldır Türkiye Futbol Federasyonu’nu, 18 yıldır da Türkiye Basketbol Federasyonu’nu destekliyoruz” diye konuştu.
92 araçlık filo
Spor alanında verdikleri desteği, satışları artırmak üzere hedeflemediklerini dile getiren Sülün, şöyle evam etti: “Mercedes-Benz Türk, her zaman toplumsal sorumluluğu faaliyetlerinin merkezinde tutan kurumsal bir şirket. 2001 yılında Türkiye Basketbol Federasyonu ile sponsorluğumuza başladığımızda birkaç adet araç temin ederken, şimdi anlaşmamız kapsamında 36 araçlık bir filo temin ediyoruz. Keza Türkiye Futbol Federasyonu ile sponsorluğumuza başladığımızda da birkaç araç temin ederken, şimdi 92 araçlık bir filo tahsis ediyoruz. Seneler içerisinde temin ettiğimiz araç sayısı artarak katlandı. Tabii bir de sene içerisinde belli bir kilometreyi geçen araçlarımızın belli periyotlarla yeni modellerle değişimini de gerçekleştiriyoruz.”
Maratona destek
Mercedes-Benz Türk olarak genç milli futbol takımlarının mücadele ettiği Ege Kupası’na da destek verdiklerini ifade eden Sülün, şöyle konuştu: “Mercedes-Benz Türk olarak kiteboard sporuna 2015 yılında Bozcaada’da düzenlenen ‘Mercedes- Benz KiteBoard Avrupa Şampiyonası’ ile desteklemeye başladık. 2016 yılından beri de Muğla, Akyaka’daki Akçapınar sahilinde ‘KiteMercedes by Bilge Öztürk’ün destekçisiyiz. Bir diğer sponsorluğumuz da klasik otomobillerin yarıştığı Bahar Rallisi. 2015 yılından günümüze aralıksız 5 yıldır bu rallinin ana destekçisiyiz. Bu sene Bahar Rallisi, Dünya Klasik Araçlar Federasyonu ’nun (FIVA) ilk kez düzenleyeceği CEERT (Central East European Regularity Trophy) organizasyonun ilk ayağı olması sebebiyle uluslararası bir kimliğe büründü. Öte yandan Fethiye’de düzenlenen ve Türkiye’de gerçekleştirilen ‘İlk Ultra Maraton’ olan Likya Yolu Ultra Maratonu’na da destek verdik. Şirketimiz bünyesindeki MBT Runners’ın katılımı haricinde maratona Mercedes-Benz’in ilk pickup aracı X Class ile destek sağladık.”
‘Duyguları maddi olarak ölçebilmemiz mümkün değil’
Otobüs, hafif ticari araç ve otomobillerden oluşan filoları, takımların kullanımına sunduklarını kaydeden Süer Sülün, şöyle devam etti:
“Otomotiv sektöründe olduğumuzdan spora araç temini ve ulaşım anlamında destek veriyoruz. Takımların ihtiyaçlarına göre binek otomobil, hafif ticari araç ve otobüs gibi farklı segmentlerdeki araçlarımızı milli takımlarımızın kullanımlarına sunuyoruz. Milli takımlarımızın yaşattığı duyguları maddi olarak ölçebilmemiz mümkün değil. Milli takımlar için ayırdığımız sponsorluk bütçemiz de her sene kapsama ve o dönemdeki ihtiyaçlara göre değişiklik gösteriyor. Bu nedenle net bir rakam telaffuz etmek doğru olmayacaktır. Yaklaşık 23 yıldır aralıksız verdiğimiz desteğimizi, var olduğumuz sürece devam ettirmek istiyoruz.”
Çalışanlarına spor imkânı sunuyorlar
Şirket bünyesinde çalışanlara yönelik olarak spor imkânı sunduklarını söyleyen Süer Sülün, şu bilgileri verdi:
“Fabrikalarımız ve genel müdürlüğümüz bünyesinde yürüyüş parkurları ile spor salonları oluşturduk. Çalışma alanlarımızda kampüs ortamı sağlayarak, çalışanlarımızın konforunu ve rahatlığını hedefledik. Ayrıca şirket içinde farklı spor takımlarımız var. MBT Runners adıyla bilinen şirket çalışanlarından oluşan koşu takımımız her sene Avrasya Maratonu’na katılarak, sosyal sorumluluk bilinci içerisinde topluma da fayda sağlıyor. Ayrıca 2018 yılında Kurumlararası Dragon Bot Festivali’nde, Mercedes Dragobus ve Mercedes Power Team takımlarıyla yarışarak birincilik ödüllerinin yanı sıra bir de Fair Play ödülü kazandık.”
Küçük raketlerin büyük mücadelesi
NG Afyon bu sene Türkiye Tenis Federasyonu denetim ve gözetimiyle, ikinci kez 8-9-10 yaş tenis turnuvasına ev sahipliği yapacak. 30 Mayıs- 2 Haziran tarihleri arasında 8-9-10 yaş grubunda yarışan minik tenisçiler, kıyasıya bir mücadele yaşayacak. Başvuruların TTF IKORT’tan gerçekleşeceği karışılaşmalar, Sezai Tutmaz direktörlüğünde hard zeminde ve açık kortlarda oynanacak. Turnuvaların sonunda birinci ve ikincilere kupa verilecek.
Performans ve tasarımı bir araya getirdi
Spor giyim markası Under Armour, performans ve tasarımı birleştiren, Arena adını verdiği yeni bir koleksiyon hazırladı. İleri teknoloji kullanılarak hazırlanan ve sınırlı sayıda üretilen yeni koleksiyonda, montlar, kapüşonlu giysiler, eşofman altları, tişörtler ve şortlar yer alıyor. Koleksiyonun kadınlar için hazırlanan ürünlerinde beyaz, gri, pembe, mavi ve kırmızının uyumu ön plana çıkarken; erkek ürünlerinde açık kahverengi, beyaz, mavi, lacivert ve gri tonları bir araya getirilmiş. 1996 yılında kurulan spor giyim, performans ve aksesuar markası Under Armour, tüm sporculara yönelik olarak performans artıran ürünler üzerinde çalışma yapıyor. Marka Türkiye ’de toplam 24 mağaza ile faaliyet gösteriyor
‘’‘Bu koşu sayesinde dünyanın dört bir yanından destekçiler buluyoruz'‘’
Dünyada milyonlarca insan omurilik felci olduğu için tekerlekli sandalye ile yaşamlarına devam ediyor. Her yıl ise bu sayıya yaklaşık 250 bin kişi daha ekleniyor. Bu hastalığın bilinen kesin bir tedavi yöntemi yok. Fakat bunun için çalışan bir vakıf var: Wings for Life Vakfı. Vakıf her yıl, omurilik felcine nihai tedavi bulunmasına yönelik yaptıkları bilimsel araştırmalara fon sağlamak için Wings for Life World Run adıyla bir koşu düzenliyor. Vakfın CEO’su Anita Gerhardter ile yaptıkları araştırmaları ve düzenleyecekleri etkinliği konuştuk: