Sarktık

Haberin Devamı ›
Türk futbolunda bir terim vardır. Adı Fatih’tir. Futbolculuğunda Türk futbolunun sarkık liberosunu öne çıkararak büyük bir cesaret göstermiş, futbolumuzun estetiğini güzelleştirmiştir. Bu hamlesi Galatasaray’ın şampiyonluğuna yetmemiş, hocamız Fatih Terim şampiyonlukları teknik adamlık kariyerinde yaşamıştır.
Semih’in yokluğu ve diğer iki stoperimizin ağır oluşu, sanıyorum Futbol Direktörümüz’ü ‘yeni bir ben yaratabilir miyim?’ diye düşündürmüş olacak ki, Mehmet Topal’ı defansımızın göbeğinde bulduk. Bu üçlü anlayış kağıt üzerinde Caner ve Gökhan’a daha ofansif oynama ∫ansı veriyor. Ancak saha üzerinde bu iki oyuncumuzun kanatları kapatamaması kalemizde bir orta sağanağına sebep oldu. Rakibin tehlikeli kornerleri de cabası. Ve biz her uluslararası müsabakada olduğu gibi yine bir yan topta geriye düştük 0-1. Rakibin taç atışlarındaki konsantrasyon eksikliğimizde pozisyon vermemize sebep oluyor. Şu kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçemedik.
Tek vuruş eksikliği...
Skoru dengeleme çabalarımız kısa paslardan ibaret. Arda’nın bireysel yeteneği ile attığı şut ilk yarıdaki en etkili atağımız. Olcan ceza sahasında aldığı pası stop etmek yerine şutla ya da bir gol pasıyla değerlendirse daha iyi bir pozisyon yakalamış olacaktık. Ama tek vuruş eksikliğimiz bizi yine bir golden ediyor. Ve kimse bunun farkında değil.
Hakem Arda’yı bir anlasa!
İkinci yarının hemen başında ilk yarıda olduğu gibi rakip ceza sahasında Gökhan’ı topla buluşturmayı başardık. Ancak Gökhan’ın ne sağ ayağı ne de sol ayağı son vuruşu yapamadığından sonuç sıfır. Bu arada rakibin etkili atakları bitip tükenmiyor. Allah’tan genç Sigurdsson son vuruşlarda beceriksiz. Arda Turan’ın hakemle diyaloglarında ağzını kapatmasında fayda var. Hırvatlar bu ara bizim dizileri çok seyrediyor. Hakem Arda’nın ağzından çıkanı anlasa sahada iki noksan kalacağız. Rakip ceza sahası etrafındaki pas organizasyonumuz Arda’nın mükemmel pasıyla sonlanınca Burak’la en iyi pozisyonumuzu yakaladık. Ancak kaçan bu gol, umutlarımızı da tüketti. Rakibin pozisyon harcamadaki cömertliği de tükenince bir anda 3-0 oldu. Rakip bizden çok daha iyi organize olmuştu. Oyun kurmakta ve pozisyona girmekte de oldukça başarılıydılar. Topu çabuk kullanıp bizi birçok kez eksik de yakaladılar. Yurt dışında oynayan oyuncularının da sayısını düşünürsek, bizi Türkiye’deki yabancı sayısıyla değil, yurt dışına yollayabildiğimiz futbolcu sayısı meşgul etmeli. Bu maçın bahanesi yok. Oyuncumuz atıldı. Hakem penaltımızı vermedi, deprem oldu falan filan. Bu silik oyunun karşılığı budur...