12 Dev Adam'ın ruhu İpekçi'deydi

Türk basketbolunun iki devi, sezonun ilk kupasında adına yakışır bir mücadele sergiledi. Maç tek kelimeyle kıran kırana geçti.

Fenerbahçe oyunu sürekli domine etti, rakibini sürekli vurduğu darbelerle sarstı. Efes Pilsen her seferinde sendeledi ama yıkılmadı.

Sonunda da inatçılığının karşılığını Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanarak aldı Efes Pilsen.Oysa tek pivotları olan Raduljica’nın yokluğunda pota altında sıkıntı çekmeleri bekleniyordu.Nitekim maçın yıldız adayı olarak gösterdiğim Oğuz, ilk yarıda pota altında cirit atarken, maçı da 18 sayıyla tamamladı.


Fenerbahçe defalarca farkı 16’ya kadar çıkardı, ama maçı bir türlü koparamadı.


Bunda Sırbistan maçının yıldızı Kerem Tunçeri’nin kararlılığı ve topallayarak oynamasına rağmen, tamamı dış şutlardan olmak üzere 9 sayı üreten Kerem Gönlüm’ün payı büyüktü.



Zaten baktığımızda her iki takımda da Dünya Şampiyonası’nda 12 Dev Adam forması giyen oyuncular ön plana çıktı. Fenerbahçe’de Ömer Onan ve Oğuz Savaş 32 sayı atarken, Efes Pilsen’de Kerem Tunçeri, Cenk ve Kerem Gönlüm 33 sayı üretti. Kerem’i izlerken, kendimi bir an Sinan Erdem’de, Dünya Şampiyonası’nda hissettim.


Efes Pilsen’in oyunda kalmasındaki en önemli faktör ise kısa olmalarına rağmen aldıkları 16 hücum ribaunduydu. Hem rakipten bu kadar uzun olup, bu kadar hücum ribanudu verirsen, çok iyi oynadığın maçı da kaybedersin. Ribaundu almak yürek işi, boy işe yaramıyor.


Daha çok isteyen, daha çok mücadele eden kazandı.Efes coachu Perasovic, dibe vurdukları anlarda, sürekli düzlüğe çıkmanın formüllerini aradı. Sonunda da, amacına ulaştı.Neven Spahija neler mi yaptı? Preldzic, Tomas, Kinsey, Kaya ve Lavrinovic’in performanslarına baktığımızda, zaten anlaşılıyor takımın nasıl yönetildiği. Her oyuncudan katkı almadan, bu tip maçlar kazanılmaz. Engin’in yokluğunda Greer’ın yerine Vidmar’ın tercih edilmesi çok stratejik bir hataydı. Tanjevic hakkında her maç sonrası yazılan destanlar acaba devam edecek mi? Bugünkü gazeteleri çok merak ediyorum!..