Avrupa ikincisiyiz

Haberin Devamı ›
Çok değil, 3-4 yıl önce Türkiye Basketbol Ligi’nin bir Hırvat, Sırp ya da sıradan bir Avrupa Ligi olabileceği endişesi taşınıyordu. Eldeki bütün yıldızlar yurt dışına, hatta orta karar oyuncular bile Avrupa’nın vasat takımlarına gidiyorlardı çeşitli nedenlerden dolayı. Bırakın sponsoru, naklen yayınlayacak televizyon bulunamıyordu.
Müesseseler dışında bütün takımların sponsorları var. Yabancı sayısı arttı, düşük bütçelerdeki takımlar bile iddialı kadrolar kurabilme şansını yakaladı. İhraç ettiğimiz değerlerimiz, (Hüseyin, Ender, Mirsad, Kaya, Serkan, Ergin Ataman gibi) ülkemize döndü. Böyle olunca da, basketbol tarihimizde ilk kez üç büyükler ilk üç sırayı alırken, 5 takım şampiyonluk yarışında.
5 takımın şampiyonluk mücadelesi vermesi belki ligin kalitesinin bir göstergesi değildir ama o 5 takımın, Avrupa Kupaları’nda da söz sahibi olması, onların; doğal olarak da ligin kalitesini gösterir. Bu şampiyonluk yarışında bulunan ekiplerin, küme düşme hattında olan TED Kolej, orta sıralarda yer alan Alpella, Banvit, Kepez gibi takımlar karşısında yenilgiler almaları da, ligdeki rekabetin, heyecanın, çekişmenin üst seviyede olduğunun kanıtı.
Avrupa’nın en iyi, Dünya’nın da NBA’den sonra en kaliteli 2. ligi olarak kabul edilen İspanya Ligi (ACB)’nden sonra, Beko Basketbol Ligi’nin geldiğini söyleyebiliriz. Son yıllarda Dünya basketboluna damgasını vuran İspanya’da şu an 6 takım şampiyonluk kovalıyor. Lider Real Madrid 3, Bilbao ve Barcelona 4’er, Joventut, TAU Ceramica ve Pamesa Valencia 5’er yenilgi ile sıralanıyor. Bunlara Unicaja Malaga’yı da ekleyebiliriz. İspanya Ligi’ni farklı kılan, takımların bütün ülke şehirlerine dağılması, ligi kulüpler birliğinin yönetiyor olması, her maçın dolu tribünler önünde oynanması, televizyon ve sponsor gelirlerinin çok fazla, doğal olarak da küme düşme potasında olan Cajasol’un bile, Kakiozis (Barcelona), Elmer Bennet (Joventut), Tyrone Ellis (Napoli), Aaron Miles (Pau Orthez), Andrew Betts (Joventut), Jesus Cilla (TAU), De Miguel (Unicaja) gibi geçen yıl hepsi Euroleague oynamış oyunculardan bir kadro kurmasını sağlıyor. Euroleague ayarında bir takım, 4 galibiyetle 18 takımlı ligde 16. sırada. O yüzden İspanya Ligi’ni başka yere koyuyoruz.
Gelelim İtalya’ya. Son yıllarda bütçeleri düşüren İtalyan takımları Euroleague’de de bekleneni veremiyor. Lega A’da 18 hafta sonunda 18 galibiyetle Siena uzak ara lider. Bu takımı, 6’şar yenilgi ile Premiata ve Lottomatica, 7’şer mağlubiyetle Biella, Air Avellino, Scavolini ve Orlando izliyor. Şampiyon şimdiden belli gibi, çekişme 2. finalist olmak için yaşanacak.
Yunanistan’da ise Panathinakios ve Olympiakos dev bütçelerle belki de Avrupa’nın en iyi 2 takımı. Ancak ligde onları zorlayacak bir ekip yok gibi gözükiyor. Komşu’da finalin adı belli. Fransa ise Avrupa’nın en enteresan liglerinden. Her sene değişik bir şampiyon çıkarıyor. Bu da fazla para harcamadıkları, bütün iyi oyuncularını NBA ya da diğer liglere göndermelerinden kaynaklanıyor. Çekişme ve heyecan üst düzeyde, ama kalite vasat. Büyük paralar harcanan Rusya Ligi’nde CSKA, Khimki ve Dinamo iddialı ekiplerden. Ancak, şu an için Türkiye Ligi, İspanya’dan sonra geliyor. Bunun kıymetini bilelim, gelip geçici olmaması için elimizden geleni yapalım.