Bekle bizi Litvanya!

Portekiz maçından sonra, turnuvanın bizim için yeni başlayacağını belirtmiştik. Büyük Britanya NBA yıldızı Luol Deng, Freeland ve Clark gibi İspanya Ligi’nde oynayan önemli isimlere sahipti. Şampiyona başlamadan önce rakibin hazırlık maçlarındaki performansı nedeniyle tereddütlerimiz vardı. Ama Devler oyuna öyle bir başladı ki, o küçük çekinceler bir anda kayboldu, hayatımızdaki en rahat maçlardan birini izlettirdi bizlere.

Her gün üstüne koymaya devam ediyoruz diyorduk, dün de bu yılın en iyi performansını sergiledik. Her ne kadar Britanya, Litvanya maçı sonrası yıpranmış olarak karşımıza çıksa da, kurulan ezici üstünlük, gücümüzün göstergesiydi.

Dünya Şampiyonası başarımızdaki en büyük faktör yaptığımız savunmaydı. Hazırlık maçlarında atamıyorduk ama rakibi 60’larda tutuyorduk. Burada işi biraz daha abarttık, iki maçta yediğimiz sayı ortalaması 58.5. Turnuvanın en az sayı yiyen takımıyız. Ortalama 5.5 blokla yine birinciyiz. Tüm savunma istatistiklerinde üst sıralardayız. Bunlar iki vasat takıma karşı ölçü gibi gözükmese de, savunmayı ne kadar istediğimizin ve ne kadar konsantre olduğumuzun bir göstergesi. Benim için de en sevindirici nokta.
Savunma devam ettiği sürece şutlar nasıl olsa girer diyorduk. Dün takım olarak 23’te 10 üçlük attık. Ömer Onan 3/4 üçlük isabeti ile oynadı. Enes ve Ömer Aşık’ın hücum ribaundu performansları bize ekstra katkılar sağlıyor.

Maçın en sevindirici yönü Emir Preldziç’in, ondan beklediğimiz gibi oynamasıydı. Hazırlık döneminde tam uyum sağlayamamıştı, dün tam bir lider gibi oynadı. 6 asist, 5/7 ile 15 sayı. Oğuz da kendine geliyor. Dün hiç kaçırmadan 12 sayı attı.

Takımda yüzler gülüyor, hepsi çok istekli ve moralli. Dünya Şampiyonası’ndaki havanın aynısını görüyoruz.
Bir tek Ersan sahne almadı.

O da bugünkü Litvanya maçını alır. Sıra Ersan’a geldi çünkü.

Performansımızı devam ettirir, hakemler ev sahibi avantajını abartmazsa seyrettiğim Litvanya bize rakip olamaz.