Bu Fener çok oluyor

Dün de son Avrupa ikinci Olympiakos’u...

Tam 2.5 yıl sonra Dostluk ve Barış Spor Salonu’nda yenilgiyle tanıştı Olympiakos, tüm Avrupa da Fenerbahçe Ülker’in final sevdasıyla...

Mirsad yoktu, Ömer Onan sakat sakat oynuyordu. Rakip de, Papaloukas, Spanoulis, Teodosiç gibi Avrupa’nın en önemli üç oyun kurucusuna sahip yıldızlar topluluğu Olympiakos’tu.

Atina’da 10 bin kişinin önünde müthiş bir karakter gösterisi sergiledi Fenerbahçe.

Aslında oyun, son çeyreğe bile kalmazdı.

Maç başına 11 top kaybıyla bu alanda Euroleague’in zirvedeki takımı olan Fenerbahçe, daha ilk çeyrekte 10, devre biterken de 13 top kaybı yapmıştı.

Çok iyi savunma yapmasına rağmen, savunma ribauntlarını alamayınca, Olympiakos sürekli oyunda kalmayı başarıyordu.

3. çeyrekte işler tersine döndü.

Spanoulis, ağırlığını hissettirmeye başladı ama başta Ömer Onan olmak üzere Fenerbahçe hiç geri adım atmadı. Böylesine zorlu bir deplasmanda bu kadar çok top kaybı yapan her takım dağılır gider, rakip de havaya girerdi.

Ama Fenerbahçe’nin imdadına üçlükler yetişti. Kanarya, doğru dürüst pivot sayısı bulamamasına rağmen, 8’de 6 üçlük atıp rakibin moralini fazlasıyla bozdu.

Gelmesi büyük artı olarak düşünülen Jasikevicius, uzun süre ezeli rakip Panathinaikos forması giydiği için, Olympiakos taraftarlarınca fazlasıyla yuhalandı. Etkilenmiş görünen Litvanyalı, 5 dakikada 5 top kaybı yapmasına rağmen soğukkanlılığını kaybetmedi, en öldürücü üçlüğü atan oyuncu oldu.

Tomas sahanın en iyisiydi. Ömer Onan, 4. periyotta Olympiakos’u yıkan isim oldu.
Sıradan bir zafer değil kesinlikle bu.

Fenerbahçe’nin, Final-Four’un en büyük adaylarından biri olduğunun göstergesi.

Ne kadar gurur duysak az.

Ama daha işimiz bitmedi. Önümüzde çok maç var, Fenerbahçe gerçekten hem keyif hem de umut veriyor.