Cim Bom'a yakıştı

Haberin Devamı ›
Önce tribünlerle başlamak istiyorum.
Gerçekten harikaydılar... Bir an susmadılar, savunmada rakibi ıslıkladılar, hücumda marşlar söylediler. Maçı resmen yaşadılar. Hakeme gereken yerde tepki verdiler, son derece bilinçliydiler.
Galibiyette onların da rolü büyük...
Maça da sondan başlayalım...
Böyle seviyede hiçbir şut, hiçbir top riske edilmez. Hele ki bitime 3 saniye varken.
‘Nasıl olsa atamaz’ diye bırakırsan elin adamı kendi sahasından üçlüğü atar sen de bakakalırsın... Hadi faul yapmadın diyelim, bari biri elini kaldırsaydı da Sloukas biraz rahatsız olsaydı o topu kullanırken. Allah’tan son çeyrekte Lucas’ın müthiş performansı vardı da, bir çuval incir berbat olmadı...
Başa dönecek olursak Galatasaray Medical Park fazlasıyla hak etmişti dünkü zaferi. Özellikle savunmada gösterdiği müthiş mücadele ve kazanma arzusuyla.
Resmen savaştılar, sonunda da bana göre ilk Euroleague galibiyetine imza attılar.
Herkese hayırlı olsun...
Olympiakos, Spanoulis’in etrafına toplanmış genç bir takım. Savunmada sürekli adam değiştirdiler. Bu nedenle ikili oyunlar aksadı. Galatasaray ters eşleşmeleri de bir türlü kullanamadı. Hücum hep birebir zorlamalara kaldı.
Ne zaman Lakoviç oyuna girdi, işin rengi değişti. Tecrübeli yıldız sürekli potaya gidip savunmayı deldi, çok faul aldı, arkadaşlarına pozisyon hazırladı. Aynı zamanda Spanoluis’i etkisiz hale getirdi. O yokken Yunan ekibi sahada çok acemi ve ne yaptığını bilmez bir hal alıyor. Bu dönemlerde Cevher’in de ekstra katkısı 14 sayılık farkı getirdi.
Biz Türkler pazartesi sendromu gibi 3. periyot sendromu yaşıyoruz. Yine bir anda kopması gereken maç 12-2’lik seriyle kafa kafaya geldi.
Hele o üçlük, ‘yine mi kazanamayacağız’ sorusunu akıllara getirdi. Ama Siena, Kazan ve Barcelona karşısında Abdi İpekçi’de son anlarda maç veren Galatasaray bu kez şeytanın bacağını kırdı. Fark olsaydı tadından yenmezdi ama bu galibiyet Euroleague’de ilk yılını geçiren Cim Bom’a çok yakıştı...